Ferrari’nin yollara çıkamayan çok modeli var fakat biz bugün, XX programını başlatan arıcı listemize kattık. Enzo temelleri üzerine geliştirilen otomobilin burun ve arka kısımları bu modelden farklı görünüm sunmaktaydı.
30 örneği üretilen FXX’in V12 motoru da 6.3 litre hacimliydi ve 800 bg güç üretebiliyordu. Bu araçlardan bir tanesi Michael Schumacher’e hediye edilmişti.
Aston Martin Vulcan
Arkasında yer alan dev spoiler ile yollara çıkmaya niyeti olmadığını belirten Vulcan da V12 motora sahip bir canavar. 1.350 kg ağırlığa sahip makine, 7 litre hacimli ünitesinden 831 bg güç alabiliyor.
2015 ve 2016 yıllarında toplan 24 örneği üretilen otomobil, FXX’in aksine satın alan kişinin garajında kalabiliyor. Ferrari, XX araçlarını bir ton paraya satsa da sahipleri kendilerini sadece pist günlerinde görebiliyor.
Dodge Viper ACR-X
Artık aramızda olmayan Viper’ın da pistlere özel versiyonları bulunuyordu. ACR isimli ve pist öncelikli modelleri yollarda da kullanılabilen Viper’ın ACR-X isimli seçeneğiyse sadece plakasız kullanıma özeldi.
8.4 litre hacimli V10 motoru diğer kardeşlerinden 40 beygir daha güçlü olan model aslında sadece 5. Nesil Viper’a özel değildi. Aynı isim 3. Nesilde de karşımıza çıkmıştı.
Lamborghini Sesto Elemento
Çoğumuzun bir konseptten ibaret olduğunu sandığımız Sesto Elemento aslında 20 örneğe sahip bir otomobil.
2010 yılında konsept hali tanıtılan modelin neredeyse her yeri karbon fiberden üretilmişti. Bu sayede ağırlığı 1 tonda tutulabilen aracın kaputu altında 5.2 litre hacimli V10 motorun 570 beygir güç üretebilen versiyonu görev yapıyordu.
Pagani Zonda R
İtalyanlar piste özel araç üretmeyi seviyor. Pagani de bu yola giren üreticilerden biri. İlk modeli Zonda’nın yollara çıkamayan seçeneğinde çılgın atan firma bir taraftan 6 litre hacimli V12 motorun gücünü 800 beygire kadar ulaştırırken diğer yandan ağırlığı aşağıya çekmek için elinden geleni yaptı.
R Evolution ve Revolucion gibi alt modellere de kavuşan seriye dahil araçlardan bir tanesi içerisinde tur atmışlığımız bile var.
McLaren Senna GTR
Ayrton Senna’nın ismini taşıyan bir aracın yavaş olacağını zaten kimse düşünmüyordu ama McLaren daha da yüksek performans isteyen müşterileri için Senna’nın pist versiyonunu da üretti.
75 örneği bulunacağı açıklanan GTR’ın motoru standart Senna’nınkinden çok farklı olmasa da şanzıman, lastikler ve aerodinamik kit büyük fark yaratmaya yetiyor. Görünümü de daha haşin kılan kit sayesinde araç 1 tonu bulan downforce üretebiliyor.
McLaren SLR McLaren 722 GT
Bu sefer McLaren’in önünde bir de Mercedes yıldızı var. Yeni bin yılın başında ortaya çıkan en çarpıcı araçlardan olan SLR, önce 722 isimli özel versiyonuna, 2007 yılında da pistlere özel 722 GT’ye kavuşmuştu.
Yaklaşık 400 kg hafiflemeyle ağırlığı 1.4 tonun altına inen araçta kompresör beslemeye sahip, 5.4 litre hacimli V8 motorun 680 beygir güç üretebilen seçeneği kullanışmıştı. 722 GT’nin üretim sayısıysa 21’de sınırlanmıştı.
KTM X-Bow GT4
Avusturyalı motosiklet üreticisinin yüksek performanslı otomobiller üretmeye başlaması 2008 yılında hayat buldu.
Yollara çıkabilen seçeneği bile pistlerden fırlamış gibi görünen Crossbow’un tavanı bulunan bir de yarış seçeneği mevcut. Yine Audi’den alınan 4 silindirli motorla donatılan modelin karbon fiber gövdesi, ağırlığın 1 tonda kalmasını sağlıyor.
Brabham BT62
Eski Formula 1 takımlarından Brabham da otomobil üretimine girdi. Şık görünümlü pist otomobili BT62’yi 5.4 litre hacimli bir V8 motorla sunan firma, herhangi bir aşırı besleme kullanmadan üniteden 700 beygir güç almayı başarmış.
1 tonun altında kalan ağırlığıyla tam bir canavara dönüşen aracı yollara uygun bir şekilde de sunan Brabham bu şekilde markanın 70. Yıllık tarihini kutlayan 70 adet BT62 üretmeyi planlıyor.
Lotus 3-Eleven
Trafikte de kullanılabilen bir versiyona sahip bir diğer İngiliz de Lotus 3-Eleven. Kapıları ve tavanı olmayan speedster 311 adetlik sınırlı üretime sahip ve piste özel seçeneğinin ağırlığı 900 kg’ın altında.
Araca güç veren Toyota imzalı motorsa 3.5 litre hacimli bir V6. Aşırı beslemeyle 460 beygir güç üretebilen makine bu sayede 0’dan 100 km/s sürate 3 saniyenin altında ulaşmış oluyor.
Para her şeyin çözümü müdür? Hayır. Bu konuda konuşabileceğimiz çok başlık var ancak şimdilik biz, işin "otomobil" boyutuna değinmek istiyoruz. Milyonlar verip araç satın alan süper zenginleri kıskanıyoruz hepimiz, yalan yok. Fakat bazen, verilen o kadar paraya rağmen bu kişiler de araçlarını kullanamıyor - en azından halka açık yollarda.
Bu haftaki içeriğimizde Ferrari, McLaren gibi markalardan görmeye alıştığımız ve sadece pistlerde kullanılabilen, üstüne üstlük "standart" kardeşlerinden çok daha pahalı otomobillerden 10 tanesine göz atacağız.