– Cleveland, Ohio
Eğer bir market bana 9 gündür rafta beklemiş bir ekmek satmaya kalkışsaydı ona bağırırdım. Amerika'da geçirdiği 9 yılda tasarımını hiçbir zaman tam manasıyla yenilemeyen QX50'den dolayı Infiniti'ye de diyeceklerim var. Evet, yenileme işlemleri yapıldı, yeni motorlar geldi, hatta aks mesafesi bile uzadı. Fakat bu yara bantları Infiniti QX50'nin asıl sorununun, yani zamanın önüne geçemedi.
Artılar
Sürüş ve yol tutuşu dengesi. QX50'nin süspansiyonu ile başlayalım. Konforlu bir sürüş ile cazip yol tutuş arasındaki çatışmayı ustaca idare eden sistem dokuz yaşında bir model için oldukça iyi. Lüks araçların çoğunda iki özellikten birisi öne çıkıyor ya da seçiminizi yapmanız için size karmaşık ve pahalı ayarlanabilir süspansiyon sistemleri satıyorlar. QX50 ise BMW'nin eski günlerini andırıyor; herhangi bir sürüş modu seçmeden veya elektronik sistem müdahalesi olmadan her iki işi de gayet iyi başarıyor.
Büyül V6. QX50 kompakt bir crossover fakat kaputunun altında Q70 sedan ve QX70 SUV gibi büyük modellerde görülen büyük bir motor yatıyor. 3.7 litrelik V6 325 bg ve 363 Nm tork üretebiliyor. Karşılaştırabilmeniz açısından araç neredeyse tüm rakiplerinden (daha verimli olan dört silindirli ve turboşarjlı ünitelere geçen ve artk V6 seçeneği sunmayan rakiplerinden bahsediyorum) ve üç sıra koltuğa sahip ağabeyi QX60 CUV'den daha güçlü. Bu, verimliliğin ve hafifliğin öne çıktığı bu dönemde ilginç bir cazibe fakat ateşli bir araç arıyorsanız QX50'nin motoru hoşunuza gidecektir.
Eksiler
Eski stil, eski teknoloji. QX50'ye baktığınız zaman aracın taze olduğunu anlayabilirsiniz. Muhafazakar tasarım, şu anda piyasada bulunan en cesur ve dışa vurumcu dizayna sahip olan diğer Infiniti araçlarına hiç benzemiyor. Keskin görünümlü bir Lexus NX'in veya baştan çıkarıcı Mercedes GLC'nin yanına park ettiğiniz zaman QX50'nin yıllardır geçirdiği estetik operasyonu daha net anlaşılıyor. Benzer şekilde Infiniti, QX50'yi en yeni teknolojiler ile donatmaya çalışmış fakat temel eksiklikler var. Örneğin araçta geniş bir bilgi eğlence sistemi ekranı, gösterge paneli içine yerleştirilmiş yüksek çözünürlüklü bir bilgi ekranı, elektrikli bagaj kapağı ve Apple CarPlay ile Android Auto gibi özellikler yok.
İçerisi dar. QX50'nin en büyük eksisi, sıkışık olan iç mekanı olmuştur. Bu problemin iki yıl önce araç EX takısından kurtularak aks mesafesini 8 cm, toplam uzunluğu ise 11.5 cm kadar uzattığında çözülmüş olması gerekiyordu - üstelik artan uzunluğun yaklaşık 10 cm'si arka koltuklardaki diz mesafesini arttırmak için bu bölümde kullanılmıştı. Uzatma işlemi QX50'ye yaradı fakat kompakt crossover, hâlâ rakipleri arasında en dar iç mekana sahip araçlardan birisi. Direksiyon başında rahat bir konum bulmak da zar; sürücü koltuğu istediğim kadar aşağı inmiyordu, direksiyon ise göstergeleri kapatmasını istemediğim için ayarlamayı hedeflediğim noktaya kadar çıkamıyordu. Boyumun ortalama olduğunu söylemem sorunu anlamanıza yardımcı olacaktır. Benden uzun insanların aracın kapı sütununa ve güneşliğine çarptığında yaralanmamaları adına kask takmasını öneririm.
Yakıt tüketimi berbat. Büyük V6 motor demiştik, hatırladınız mı? Üretilen bu gücün bir bedeli var; özellikle depoyu doldururken bunu hissediyorsunuz. QX50'nin şehir içi yakıt tüketimi 13.9, şehirler arası 9.8 l / 100 km; ortalama değer ise 11.8 l / 100 km. Kompakt lüks SUV sınıfındaki en kötü değer QX50'ye ait - Audi Q5 bile süperşarjlı V6 motoruna rağmen 10.7 l / 100 km gibi bir ortalama tüketim değeri yakalamayı başarıyordu. Bu kadar güce rağmen araç bir şeyler çekmeye uygun değil, Q5 ise 1,995 kg çekme kapasitesine sahipti. Ayrıca araç "süper benzin" ile çalışıyor. Üzücü.
Rakipler
Audi Q5
BMW X3
Lexus NX
Mercedes-Benz GLC
Volvo XC60
Fotoğraflar: John Neff / Motor1.com
Galeri: 2017 Infiniti QX50: İnceleme
2017 INFINITI QX50 AWD