Cupra'nın ilk elektrikli otomobili Born, sürücülerin elektrikli araçlar hakkındaki fikirlerini ve onları kullanma biçimlerini değiştirmek istiyor. Bu nedenle iddialı bir tasarımla piyasaya sunulan aracı gelin inceleyelim.

Tasarıma baktığımızda, iyice köşelere alınan büyük jantlar ve uzun tutulan aks mesafesiyle birleşen tavan çizgisi, modeli modifiye edilmiş gibi göstermiş diyebiliriz. Volkswagen ID.3 ile benzerlikler bariz ama Born’un kendi kişiliği de var.

Keskin görünen full LED farlar, bakır renki splitter’a hava yönlendiren hava girişi, pullara benzeyen küçük üçgen detaylar gibi kalemler aracı bir köpek balığına benzetmiş. Arkada tek bir LED stop şeridi kullanılmış ve şekli itibariyle de aracı daha geniş göstermiş. Alt bölümdeyse sportifliğe göndermeler yapan difüzör bulunuyor. Kontrast grafikli C sütunu, aracın tavanını yüzüyormuş gibi gösterirken bazı yerlerde aerodinamik detaylar dikkat çekiyor. Çapları 18 ile 20 inç arasında değişen jantların tasarımı da aerodinamik. Son olarak gövdenin 6 farklı renkte alınabildiğini söyleyelim.

Born, MEB platformunu kullanıyor ki bu da onu Volkswagen ID.3, ID.4, Skoda Enyaq ve Audi Q4 e-tron ile kardeş yapıyor. Modellerin tamamı Almanya’da üretiliyor. Bu da Born’u doğuştan %100 elektrikli bir araç haline getiriyor. Piller, ağırlık merkezini aşağıya çekmek ve kabinden yer çalmamak için tabana entegre edilmiş. Elektrik motoruysa arka aksın önünde. Bu sayede Born arkadan itişli olmuş. Geri vitesi saymazsak şanzıman tek vitesli ve batarya kapasitesi de 45, 58 ve 77 kWh’lik üç seçeneğe sahip. Bu üniteler 340, 420 ve 540 km menzil sunabiliyor.

Galeri: CUPRA Born 2021

Born, 150 ve 204 beygir gücünde seçeneklere sahip ve ulaşılabilen maksimum tork da 310 Nm. E-boost isimli performans paketiyle güç 231 beygire ulaşabiliyor ve güce göre 0-100 deparını 9 ile 6.6 saniye arasına indiriyor. Gücü keyifli bir şekilde kullanabilmek için ağırlık dağılımı 50-50 olarak yapılmış ve lastik tabanları da 215 ve 235 mm genişlikte seçilmiş. Born’da önde MacPherson, arkadaysa çok noktadan bağlantılı bir süspansiyon sistemi kullanılmış. Dinamik şasi kontrolü, darbe emilimini ve yol tutuş kabiliyetini değiştirmek için amortisör sertliğini değiştirebiliyor. Cupra Born’da daha sportif ayarlı bir ESP direksiyon sistemi bulunuyor.

Standart araç satınalma alışkanlıklarının haricinde marka, müşterileri elektrikli yaşama çekmek için aylık üyelik sistemini de sunuyor. Bu hizmetin detaylarını sonbahar aylarında öğreneceğiz.

İç mekan klasik bir tasarıma sahip ama içeri girer girmez dikkat iki şeye kayıyor. İlki, üzerinde Cupra ve diğer sürüş modlarını seçmeye yarayan iki düğme bulunan direksiyon simidi, diğeriyse sürücüye dönük tasarlanan 12 inç büyüklüğünde ekran. Born’un detayları da dikkat çekici. Artırılmış gerçeklik kullanan head-up display yolla etkileşim içinde. Koltukar, denizden toplanmış plastiklerin geri dönüşümüyle üretilmiş. Kapı panelleri ve konsolda dinamica isimli, çevre dostu bir mikro fiber kullanılmış.

ID.3’te olduğu gibi iç hacim maksimize edilmiş ve bu da küçük dijital gösterge ve vites selektöründe kendisini göstermiş. Modern ve ileri teknoloji kullanan bir platforma sahip olan Born, adaptif ve öngörülü hız sabitleme sistemi gibi yardımcılara da sahip. Bu sayede sürat, navigasyon verileri veya hız sınırlarına göre otomatik olarak ayarlanabiliyor. Sürüş asistanı, buna şeritte kalma yardımcısını da ekliyor. Entegre 4G bağlantısı, bilgi-eğlence sisteminin dünyaya bağını sağlıyor.

Bu sistem, Android Auto ve kablosuz Apple Carplay’in yanında trafik güncellemeleri, sesli kumanda ve şarj istasyonlarını gösteren navigasyonla birlikte çalışıyor. Born, My Cupra uygulamasıyla uzaktan da izlenebiliyor. Uygulama üzerinden şarj seviyesi, şarj tamamlanma süresi, istenen batarya doluluk oranı, klima ve daha birçok fonksiyon kumanda edilebiliyor.