Ferrari
Formula 1 denilince akla ilk gelen ekiplerden olan Ferrari, sporun en uzun soluklu takımı konumunda. Enzo Ferrari’nin 16 Kasım 1929’da kurduğu Scuderia Ferrari aslında Alfa Romeo’nun yarış takımı olarak hayatına başladı ve İtalyan markanın yarış otomobillerini üretti.
1938’de Alfa Romeo yönetiminin yarışlara kendi adıyla katılma adına açtığı Alfa Corse ile Scuderia Ferrari aslında bu ekibe katılmaya zorlandı fakat Enzo, itirazları dolayısıyla 1939’da ekipten atıldı ve kendi adına 4 yıl boyunca motor sporlarında aktivite yapması engellendi.
Aynı sene Alberto Massimino tarafından tasarlanan Tipo 815 adlı 1.5 litrelik sekiz silindirli yarış aracı Ferrari’nin ilk makinesi denebilir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra eski Alfa çalışanlarını toplayan Enzo, yeni Scuderia Ferrari’yi kurdu ve takım, 1950’deki ilk Formula 1 Dünya Şampiyonası ile gridde yerini aldı.
1000’den fazla yarışa çıkan Scuderia Ferrari şimdiye kadar 16 Takımlar Şampiyonluğu, 15 de Sürücüler Şampiyonluğu elde etti. İlk şampiyonluklar bireysel alanda Alberto Ascari ile 1952’de, takımlarda ise 1961’de geldi. Ferrari’nin son markalar şampiyonluğu Massa-Raikkonen ikilisiyle 2008’de gelirken Şahlanan At’ın son sürücü şampiyonu ise Kimi Raikkonen (2007).
Alfa Romeo
Formula 1’in tarihinde İtalyan üreticilerin büyük önemi var bu yüzden ikinci basamakta Alfa Romeo’ya yer verdik. İlk resmi şampiyona olan 1950’yi kazanan Giuseppe Farina’nın altında bir Alfa vardı.
1950 ve 1951’de kendi adıyla yarışan takım daha sonra gride veda etti. 1979’da Autodelta’ya kendi adına araç geliştirme izni veren Alfa, 1985 yılına kadar sporda Benetton ile yoluna devam etti ve bu yılın Avustralya yarışı ile pistten bir kez daha ayrıldı.
1993’te Formula 1’e adım atan Sauber ekibi, 2019’dan beridir Alfa Romeo Racing Orlen adıyla Ferrari destekli bir fabrika takımı olarak yoluna devam ediyor.
Maserati
Hazır İtalya’da iken devam edelim. 1954 yılında şampiyon olan Juan Manuel Fangio, aslında bunu Maserati ile yapmadı ancak sezonun ilk 3 yarışını İtalyan markayla tamamladı. ABD’deki yarışa katılmayan Fangio Maserati’si ile diğer 2 yarışı kazanmıştı.
Maserati’nin F1 macerası 1969 yılına kadar sürdü ve bu süreçte 9 galibiyet, 2 de sürücüler şampiyonluğu geldi.
Mercedes-Benz
2009 sonunda Brawn GP’yi satın alarak fabrika takımı olarak gride dönen Mercedes-Benz, 2014’te başlayan turbo hibrit çağının en başarılı otomobillerini üreterek bu seneden beridir tüm şampiyonlukları evine götürüyor.
Şu anda Lewis Hamilton ve Valtteri Bottas ile yarışan ekibin F1’e ilk resmi girişi ise Maserati’yle sezona fırtına gibi başlayan Fangio’nun transfer edildiği 1954 Fransa Grand Prix’sidir. O yılı şampiyon tamamlayan ekip 1955’te spordan çekildi. 2010’dan beridir yeniden aktif olarak sahalara dönen marka bu süreçte motor tedarik ettiği McLaren-Mercedes’i ve Brawn GP’yi de (1998, 2009) sayarsak 8 takımlar şampiyonluğuna erişti. Sürücülerde ise 1954, 1955, 1998, 1999, 2008, 2009 ve 2014-2019 sürecinde tam 12 şampiyonluk Alman markanın oldu.
Lotus
Almanya’ya yaptığımız kısa ziyaretten sonra Formula 1’in anavatanı sayabileceğimiz İngiltere’nin ilk ekibiyle karşınızdayız. Teknik deha Colin Chapman’ın 1948’de kurduğu Lotus Cars, 1958’de F1’e adım attı ve ilk şampiyonluğunu 1963 senesinde Jim Clark ile Lotus-Climax olarak aldı.
Team Lotus 2010’larda kısa süreliğine tekrar gride dönmüş olsa da artık maalesef hayatta değil. Yine de hızlanmak için ağırlığı azalt felsefesi ile yarışan ve F1 dünyasını “zemin etkisi” hadisesi ile tanıştıran ekip denilince akla elbette John Player Special giydirmeli 1985 Lotus’u ile Ayrton Senna (huzur içinde yatsın) geliyor.
İngiliz takım 1958 ile 1994 arasında 7 Takımlar, 6 da Sürücüler Şampiyonluğu elde etmeyi başardı.
Ford
Aslında Mavi Oval, Formula 1’de hiçbir zaman takım olarak yer almadı ancak 1960’lardan 2004’e kadar çeşitli takımlara motor sağladı. Ford imzalı motorların ilk şampiyonluğu 1968’de Lotus ile gelmişti.
1997 yılında üç kez dünya şampiyonu Sir Jackie Stewart’ın takımı Stewart Racing’i bir nevi fabrika takımı olarak kullanan Ford, 2000 yılında takımı satın alarak o dönemde bünyesinde yer alan Jaguar’ın adıyla Jaguar Racing adıyla gridde yer aldı. Bu süreçte birkaç güçlü sıralama ve yarış performansı haricinde pek başarısı olmayan ekip F1’deki ömrü boyunca motoru ile 10 üretici şampiyonluğunda rol oynadı.
Porsche
Ferdinand Porsche, 1920’lerde ve 1930’larda Mercedes ve Auto Union için yarış araçları tasarlıyordu fakat ekibin resmi şampiyonlardaki fabrika takımı olarak tek varlığı; 1957-1962 arasında idi ve bu süreçte Alman marka sadece 804 kodlu modeli ile 1962 Fransa Grand Prix’sinde Dan Gurney ile galibiyete ulaşabildi.
1970’lerde turbo motorda yakaladığı başarı ile 90 derece V6 turbolara geçen Formula 1 dünyasına 1983’te TAG ismiyle katılan Porsche 1984 ve 1985’te McLaren takımına motor sağladı ve bu süreçte 19’u Alain Prost’a, 6’sı Niki Lauda’ya ait olmak üzere 25 galibiyet ve 2 dünya şampiyonluğu kazandı.
Honda
Japon markanın Formula 1 ile ilişkisi hep kesintili oldu. 1964’ten bu yana belirli periyotlarla sporda yer alan Honda, 1964-1968 yılları arasında fabrika takımı olarak yarıştı. İlk zaferine 1965 Meksika Grand Prix’sinde ulaşan ekip 68’de gridden çekildi.
1983’te motor tedarikçisi olarak geri dönen Honda, 1986 ve 1987’de Williams ile 1988-1991 arasında ise McLaren ile toplamda 6 şampiyonluk kazandı. 1992 sonunda spordan yine ayrılan Honda, 2000’de BAR ile tekrar gride döndü. 2006’da Jenson Button’ın galibiyeti dışında 2004’te dünya ikinciliğine imza atan Honda 2006-2008 arasında yeniden fabrika takımı oldu ancak 2007 ve 2008’in zayıf geçmesi ile bir kez daha Formula 1’den çekildi.
2015’te turbo hibrit çağında McLaren ile yeniden pistlere çıkan Honda, kötü geçen birkaç yılın ardından 2018’de Scuderia Toro Rosso’nun motor tedarikçisi oldu ve 2019 itibarıyla Red Bull Racing’i fabrika takımı olarak kullanıyor.
Geniş F1 tarihinde 70’ten fazla Grand Prix zaferine erişen Honda, Formula 1’de yapılan son yarışın da galibi konumunda. Bu kazanımlar, Honda’yı F1 tarihinin en başarılı beşinci ekibi yapıyor.
Renault
1977 ile 1985 arasında fabrika takımı olarak yarışan Renault, 1980’lerde turbo çağında motor tedarikçisi olarak yoluna devam etti. 1992 itibarıyla Williams Renault olarak şampiyonluk kazanan ekip daha sonra 1993, 1994 ve 1995 senelerinde yine Williams ve Benetton Formula Team adıyla şampiyonluklara imza attı.
2002 yılında Renault F1 Team olarak spora dönen Fransız üretici, 2010’a kadar fabrika takımı olarak yoluna devam etti ve Fernando Alonso ile 2005 ve 2006’yı şampiyon tamamladı.
2010-2016 arasını yine motor tedarikçisi olarak sürdüren Renault, 2016’dan beridir yeniden fabrika takımı olarak sporda yer alıyor ve yeni dönemde elde edilen en iyi sonuç en son Daniel Ricciardo tarafından elde edilen dördüncülük.
Renault 50 yıla yaklaşan F1 geçmişinde 12 Takımlar, 11 Sürücüler Şampiyonluğu alırken 168 tane de yarış zaferine imza attı.
McLaren
Formula 1 tarihinin en köklü isimlerinden olan McLaren da sporun en başarılı ekipleri arasında yer alıyor. Yeni Zelandalı Bruce McLaren’ın kurduğu ve vefatına kadar yarıştığı McLaren 1966’dan beridir yarışlarda yer alıyor.
Kariyeri boyunca birçok motor üreticisiyle çalışan McLaren’ın en ünlü şampiyonlukları ise Honda ve Mercedes motorlarıyla geldi. Şimdiye kadar 872 yarışa çıkan McLaren toplamda 8 Takımlar, 12 de Sürücüler Şampiyonluğu aldı. İngiliz ekip ilginç şekilde hiçbir zaman kendi motorları ile F1’de yer almadı.
McLaren’ın en ünlü şampiyonları arasında Ayrton Senna, Alain Prost, Mika Hakkinen ve Lewis Hamilton gösterilebilir.
Lamborghini
Yeniden İtalya’dayız. Sant’Agata Bolognese merkezli süper otomobil üreticisi Lamborghini, 1989 ile 1993 arasında V12 motoru ile Formula 1 gridinde yer aldı fakat bu periyotta yalnızca bir üçüncülük elde edebildi (1990 Japonya Grand Prix’si).
Larousse, Ligier, Modena, Minardi ve Team Lotus’a motor tedarik eden Lamborghini’nin elde ettiği bu başarı ise Lola şasilerinde gelmişti.
BMW
1950’lerde ve 1960’larda birkaç yarışa çıkışı saymazsak BMW’nin Formula 1 macerasının 1982’de motor tedarikçisi olarak başladığını söyleyebiliriz. 1988’e kadar Brabham, ATS, Arrows, Benetton ve Ligier ekiplerine motor sağlayan BMW, 1983’te Nelson Piquet ile şampiyonluğa ulaştı ve 1988’e kadar 9 galibiyet elde etti.
12 yıllık aradan sonra BMW, 2000 senesinde Williams ile spora geri döndü ve 2005’e kadar bu ekiple birçok yarış zaferine imza attı. 2006’da Cosworth’ü seçen Williams’a karşılık BMW 2006-2009 arasında Sauber takımı satın alarak gridde yarıştı. 2008’de Robert Kubica ile zafere de ulaşan ekip, 2009 sonunda spordan çekilmesine rağmen Sauber, 2010’da Ferrari motoruna geçmesine rağmen BMW’yi isminde kullandı.
Peugeot
Peugeot’nun motor sporları departmanı Peugeot Sport, 1994-2000 arasında Formula 1’de de mücadele etti. İlk senesinde McLaren’a motor tedarik eden takım 1995-1997 sürecinde Jordan F1 Team’le gridde yer aldı.
1998-2000 arasında 5 kez dünya şampiyonu Alain Prost’un takımı Gaulosies Prost Peugeot’da görev yaptıktan sonra pistlerden ayrılan Peugeot’nun V10 motoru 9 kez üçüncülük, 5 kez de ikincilik alarak podyuma çıkmayı başardı.
Toyota
Toyota’nın Formula 1 yolculuğu aslında biraz beklentilerin karşılıksız kaldığı bir macera olarak adlandırılabilir. 2002 yılında McNish ve Salo ile gride giriş yapan Toyota, ilk yarışından puan çıkarmayı başarmıştı. Tabii ki bunda Ralf Schumacher’in tetiklediği efsanevi kazada gridin yarısının yarış dışı kalmasının da etkisi var ancak Salo’nun aldığı 6’ncılık markaya ilk puanlarını getirmişti.
2002-2009 arasında birkaç kez pole pozisyonu alınsa da Toyota’nın elde ettiği en iyi sonuç, 2005’te Malezya ve Bahreyn’de; 2009’da ise Singapur ve Japonya’da gelen ikincilikler olmuştu.
Japon marka beklediği galibiyeti bulamayınca 2010 yılında spordan çekilme kararı aldı fakat işin ilginç tarafı; rüzgâr tüneli verilerine göre 2010’un en iyi otomobilleri arasında yer alan ve şampiyonluğu kazanan Red Bull RB6’dan daha hızlı olmasıydı. Kim bilir, Toyota sporda kalsa şu anda Timo Glock veya Jarno Trulli’yi şampiyon görebilirdik. Bu olmasa bile Toyota, hasret kaldığı o galibiyeti yüksek ihtimalle alırdı.
Brabham
Brabham, bu listeye son anda giren 2 üreticiden birisi. Orijinal olarak bir Formula 1 takımı olan Brabham, 2018’de BT62 adlı süper aracı ile otomotiv sektörüne giriş yaptı.
1960’ta Avustralyalı yarış pilotu Jack Brabham’ın ve tasarımcı Ron Tauranac’ın kurduğu takım 30 yıllık tarihinde 4 Sürücüler, 2 Takımlar Şampiyonluğu kazandı. İlginç bir bilgi; Jack Brabham’ın 1966’da kazandığı şampiyonluk, Formula 1 tarihinde bir pilotun kendi adını taşıyan aracıyla elde ettiği tek şampiyonluktur. Maalesef Bruce McLaren yarışlar kazansa da ömrünün yettiği süreçte otomobiliyle şampiyonluğa ulaşamamıştı…
2002-2009 arasında birkaç kez pole pozisyonu alınsa da Toyota’nın elde ettiği en iyi sonuç, 2005’te Malezya ve Bahreyn’de; 2009’da ise Singapur ve Japonya’da gelen ikincilikler olmuştu.
Japon marka beklediği galibiyeti bulamayınca 2010 yılında spordan çekilme kararı aldı fakat işin ilginç tarafı; rüzgâr tüneli verilerine göre 2010’un en iyi otomobilleri arasında yer alan ve şampiyonluğu kazanan Red Bull RB6’dan daha hızlı olmasıydı. Kim bilir, Toyota sporda kalsa şu anda Timo Glock veya Jarno Trulli’yi şampiyon görebilirdik. Bu olmasa bile Toyota, hasret kaldığı o galibiyeti yüksek ihtimalle alırdı.
Aston Martin
Listenin diğer son dakika golcüsü ise henüz bu hakkı kazanmadı. Bir süredir Red Bull Racing üzerinden isim olarak Formula 1’de yer alan Aston Martin, 2021 sezonunda fotoğrafta gördüğünüz Racing Point aracının yerini alacak.
Lawrance Stroll’ün hisseleri satın almasıyla katıldığı Aston Martin grubu, önümüzdeki yıl kendi adıyla fabrika takımı olarak yarışacak fakat motor olarak Mercedes-Benz’den yararlanılacak. Bildiğiniz gibi İngiliz üretici, spor otomobilleri ve ilk SUV modeli DBX’te de bu markanın güç ünitelerine yer veriyor.
Newest slideshows
18 / 18