Nissan, ilk neslinden beri Qashqai ile başarılı satış adetlerine ulaşmayı başarmıştı. İkinci nesilde de bu başarı sürmüş olsa da rakiplerin gerek yenilenmesi gerekse çoğalması, otomobili biraz yaşlı göstermeye başlamıştı.

Durumun farkında olan Nissan, üçüncü nesil Qashqai'yi tasarlarken inanılmaz yenilikler sunmamış. Önceki nesillerin eksiklerinden olan kalite ve konforun üzerinde duran Japon üretici bu ikilinin haricinde de birçok noktada otomobilini geliştirmeyi başarmış.

Kaput altındaysa daha önceden de tanıdığımız bir motor bulunuyor. 1.33 litre hacimli üniteyi diğer Nissan modellerinin haricinde Renault, Dacia ve Mercedes markalı araçların kaputu altında da görebiliyoruz.

İlginç olansa sürekli değişken oranlı otomatik şanzımana dönüş olmuş. İkinci nesil Qashqai'nin makyajı sonrasında aynı motorda çift kavramalı, yarı otomatik şanzıman kullanmaya başlayan Nissan köklerine dönerek bu nesilde CVT'yi tercih etmiş.

Üstelik eskiden manuel şanzımanlı seçeneklerden daha düşük torka dayanabilen şanzıman artık bu ünitelerden daha yüksek tork çekebiliyor. Bu arada Qashqai'nin giriş versiyonlarında manuel şanıman bulunduğunu hatırlatalım.

Otomobilin bir diğer güzel opsiyonu da dört tekerlekten çekiş sistemi. Günümüzde birçoğu önden çekişli olarak sunulan SUV modelleri karşısında şansını artırabilecek bir donanıma kavuşan Qashqai, iç mekanda sunduğu kalemlerle de dikkat çekecek gibi.

Peki Japon üreticinin bu çok önemli pazarda tutunabilmesini sağlayacak araç olan Qashqai'nin yeni nesli kendisinden bekleneni verebilecek mi? Sorunun cevabı videomuzda. Hepinize iyi sürüşler.