2018 Aston Martin V8 Vantage: Turbo Zamanı

Son nesil Aston Martin V8 Vantage on yıldır aramızda. Yaşlanmayı reddetti ve hayatı boyunca zarif bir şekilde yol alırken, nereye giderse gitsin hiçbir çaba sarf etmeden kendi şeklini ve muhteşem V8 sesini ortaya koydu. Varisinin işi tabii ki zor olacak ama AMG gücü, yeni cesur görünümüyle yeni Vantage ortaya özel bir şeyler çıkarmak için doğru malzemeler sahip.

Günler sakince geçtikçe model gamı konusunda kafam karıştı. Her Aston Martin sadece ekürilerinden farklı değil, aynı zamanda farklı da hissettiriyor. DB11 bir GT, Vantage ise spor otomobil.

İlk İzlenimler

Gerçekten geniş. Ve kaputu çooooooook uzun (kaç tane o varsa o kadar uzun). İlk bakışta amacına uygun olduğu söylenebilir, fakat önden bakıldığında seçilen renge bağlı bir güzelliği var. Kaputun üzerinde yer alan tümsek, siyah veya beyaz araçlarda görünmüyor (Fotoğraf galerimizde Vantage modellerinin siyah, beyaz ve misket limonu renklerine sahip olan seçeneklerine bir göz atın), fakat orada ve altında gizlenen gürültülü, 4 litrelik turboşarjlı V8 motor 510 beygir gücü ve 685 Nm tork üretiyor.

Eğer ön taraf size göre değilse arka taraf kesinlikle nefes kesici. Otomotivde çok az -eğer varsa- arka taraf çıtayı bu kadar yukarı taşıyabilir. Aslında arka stop çizgisinin tek parça olmaması biraz rahatsız edici – ama biz biraz seçiciyiz.

Vahşi görünüm Aston Martin'in kendine has çizgilerinden yoksun değil ama yeni bir şekil verildiği de kesin. Izgara, Aston için doğru görünüme sahip fakat önceki kadar dişlek değil. Düşük burun, Gran Turismo için yapılan DP100 Vision konseptini hatırlatıyor. Klasik yan havalandırmalar yerinde fakat olağan şekillerinde değiller. Onun yerine üçgen şeklinde, amacına hizmet ediyor ve davlumbazlardan hava çıkışını sağlayıp ön tarafı hafifletmiş oluyor. Bunlar göstermelik şeyler değil. Üstelik Aston'un ünlü gövde-tekerlek oranını da sağlıyor ve böylece araç profilden inanilmaz bir görünüme kavuşuyor. Bir zamanlar zarafet vardı, artık takım elbise giymiş bir Cüneyt Arkın var (Gençliği tabi, şimdiki hali değil).

İçeride işler biraz… vahşileşiyor. DB11 içinde, opsiyon listesinde kendinizi kaybedebilirsiniz ve burada da aynı şey geçerli. Test aracımız, en çok da orta konsolun çevresinde yoğunlaşan parlak yeşil trim parçalarıyla geldi. En Aston olmayan şey ve herkesin zevkine göre olmasa da birileri mutlaka sevecektir. Aslında harika bir tasarım ve çok iyi duruyor. Hatta aracın kapı içlerinde, gövde yanlarında bulunan hava çıkışlarına göndermeler bile yapıyorlar. Şık bir dokunuş.

Bir düğme bolluğu da var. Bazıları bu kötü bir şey diyebilir... ama değil. Dokunmatik ekranlar bir zamanlar gelecekten gelen potansiyeli olan oyuncaklardı ama gerçekte can sıkıyorlar. Şayet inanılmaz derecede iyi tasarlanmamışlarsa işe yarayan fonksiyonların çoğunlukla dokunmatik yüzeyler arkasına gizlendiğini görürsünüz. Böyle olunca da ekrana sıkıca basmak, sonra da ona bakarak gerçekten doğru yere bastığınızı görmeniz gerekiyor. Oysa tek bir düğmeyle problem çözülebilir. Tamam, Vantage istediğiniz en uç seviyede değil ama düşük seviyede de değil. Her şey mantıklı bir şekilde yerleştirilmiş ve bir kere öğrendiniz mi kral sizsiniz.

Aston'un Mercedes ile bağlarıyla kumandalar tanıdık gelecektir. Bu, çok kötü bir şey değil tabi. Bununla birlikte Mercedes'in bilgi eğlence sisteminin kullanılması durumu kötüleştiriyor. Basitçe daha iyi olabilirdi.

Sürüşü nasıl?

Ateş gibi çok hızlı. Çift turbo yeni kuvvetli görünümüyle tamamıyla uyumlu. 2,000 devirde 685 Nm tork üretiyor ve gücün gecikmesi gibi bir durum yok. Böylece siz ayağınızı her gaza bastığınızda mancınık gibi fırlatıyor. Güç aktarımı lineer ve yumuşak. Ayrıca gaza basmak tamamen bağımlılık yapıyor, tekrar ve tekrar ve tekrardan. Eğer Aston'un yeni turbo dönemi hakkında endişeniz varsa  (doğal emiş kendileri için bitti), olmasın. Vantage ile çok eğleneceksiniz.

8 vitesli ZF otomatik şanzımanı diğer araçlarda olduğu gibi burada da gayet iyi – istediğiniz zaman yumuşak, doğru ayarlarda kızgın ve kulakçıklarla kullanıldığında çok eğlenceli (Aslında arabanın yapması gereken şeyi siz düz vites modunda yapmayı seçebilirsiniz). Tamam, kulakçıklar biraz geç tepki veriyor, ama tatmin edici "çat" diye çekebilme hissiyatını alıyorsunuz. Bu nedenle eğlenmek için kullanabilirsiniz. Düz vites hayranları ağıt yakmasın, 2019 yılında düz vites geliyor.

Garip bir şekilde kare olan direksiyon simidi parmaklarınızın altında iki temel düğmeye sahip - biri güç aktarımını diğeri de süspansiyon ayarlarını yapmaya yardımcı oluyor. Vantage'da Comfort modu yok bunun yerine Sport modu var. Üç mod arasında düğmeyle çevirerek seçim yapabiliyorsunuz: Sport, Sport Plus, ve Track. Her bir mod aracı kendi kurulumunda daha agresif hale getiriyor. Bir şeyler yapmak için güzel bir yol, buna rağmen Sport Plus modundan hızlıca Sport moduna geçememek kızgın modda biraz beklemek demek ki bu da yolcuları şaşırtabilir. Sport Plus, araçta sadece siz varsanız güzel, Track, pistte veya havaalanı gibi yerlerde kullanılmalı, Geriye kalan zamanlardaysa Sport modu normal bir kullanım sunuyor.

Temel Sport modunda sürüş bayağı iyi, Portekiz'in bozuk yollarıysa kendisini biraz zorladı. Bu otomobilin bir GT olmadığını ve spor otomobil olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor. Yani gördüğünüz her çukurun için düşmeyin. Virajları harika bir şekilde düz olarak alıyor. Hatta en yumuşak ayarlarda bunu yapıyor fakat aradığınız şey taşra yollarında hızlı gitmekse Sport Plus modunda sürüş sertleşiyor ve virajları daha hızlı alıyorsunuz. 

Hareket halindeyken lastiklerden gelen ses çok fazla değil. En azından bir Porsche 911'den daha az. Çok motor sesi alıyorsunuz – bu iyi bir şey çünkü 4 litrelik V8 çok güzel ses çıkarıyor. Tamam, turbo nedeniyle sesi biraz kesildi fakat yine de kötü değil. Kalbinde Mercedes-AMG ünitesi saklayan Aston Martin, bu gerçeği bir yere kadar saklayabiliyor fakat AMG GT ile aynı sesleri çıkarmadığını söyleyebiliriz. Korkmayın, patlıyor, çatlıyor, ve düzenli olarak keyif vererek bağırıyor diyebiliriz.

Direksiyon pürüzsüz ve ağırlığı harika bir şekilde ayarlanmış. Tepkileri de yerinde. İstediğinizde ön tekerleklerin ne zaman ne yapacağını biliyorsunuz. Eğer "yanlama" gibi bir çabanız varsa kolayca kontrol edilebiliyor ki bu da iyi bir şey.

Test aracımız standart çelik frenlere sahip fakat karbon seramik frenler opsiyonel olarak sunuluyor. Her zaman olduğu gibi mevcut olandan daha fazlasına ihtiyacımız yok. Standart frenler çabuk cevap veriyor ve pedalın hissiyatı iyi.

Eğer Aston Martin Vantage'ın halefinin muhteşem olduğuna dair bir şüphe varsa, eminim şimdi kaybolmuştur. Aston spor bir araba üretmek istemiş ve evet başarmış.

Bir tane almalı mıyım?

Yani...evet. Milyonlarca kez evet. Fakat asıl soru bir çok insan 100 bin sterlini bir spor arabaya 'Bir tane almalı mıyım' diye sormaz. Daha çok "Porsche 911'in yerine bunu almalı mıyım?" diye sorar. İşte burası işlerin karıştığı nokta. Porsche ile bildiğiniz şeylere sahip olursunuz – güvenilir eğlence, aynı konseptin yıllar süren gelişimi, Alman üretimi ve mühendisliği. Aston'daysa el yapımı bir araba (iyi veya kötü), ve işlerin kötüye gitmesiyle ilgili bir ünleri var. Bunların yeni Vantage'da ne kadar geçerli olduğunu göreceğiz. Gerçi hatırlamakta fayda var, Almanlar bu araçta biraz kabin içinde biraz da kaputun altında bulunuyor.

Buna rağmen Vantage çok dikkat çekici bir araba. Vahşi görünüyor, vahişece sesler çıkarıyor ve kullanması inanılmaz keyifli. Dolayısıyla soru "Almalı mıyım?" değil "Ne zaman satın almalıyım?" olmalı.