Oldsmobile
General Motors'un ellerinde yitip giden bir diğer marka olan Oldsmobile, dünyanın en eski otomobil markalarından biri olma özelliği taşıyor. 1897 yılında Ransom Olds tarafından kurulan marka, efsanevi Rocket V-8 motoru ile bir ikon haline gelmişti. 1908 yılında yollarını GM ile birleştiren Oldsmobile; Olds 88, Cutlass, 442 gibi efsanevi modellere imza atmıştı. Öyle ki 70'lerde, Amerika'nın en çok satan üçüncü markası olan Oldsmobile 2000'li yılların sonunda aramızdan ayrılmak zorunda kaldı.
Pontiac
Gözlerimizi yine ve yeniden General Motors saflarına çeviriyoruz. 1927 yılında kurulan Pontiac, Oldsmobile ve Cadillac gibi markaların altına yerleştirilmiş olsa da Chevrolet'nin hemen üstünde bulunuyordu. Otomobil tarihinin en önemli modellerine ev sahipliği yapan Pontiac logosu, 80'li yıllarda Kara Şimşek adlı dizinin başrolü olmuştu. Pontiac Firebird Trans Am bir anda efsane statüsüne yükselmiş olsa da bu durum bile Pontiac'ın kadeirni değiştiremedi. 2009 yılında Pontiac'ı küllerinden diriltmek isteyen GM, bu konuda da başarısız olunca 2010 yılında markayı tamamen kapattı. Logonun en popüler modeli de Firebird olarak kayıtlara geçmişti.
Daihatsu
Dürüst olmak gerekirse Daihatsu'nun temelleri hala aramızda olduğundan kendisini "ölü" olarak adlandırmanın biraz ağır olduğuna inanıyoruz. Fakat bu durum, markanın artık Toyota adının altında olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Japon pazarının en eski markalarından biri olan Daihatsu'nun kökenleri 1900'lü yılların başına dayanıyor. Yıllarca Japonya'da "kei" adı verilen mini otomobillerin üretimini üstlenen üretici, daha büyük sularda yüzmeyi amaçlayınca kepenk indirmek durumunda kalmıştı. 2016 yılında tamamen Toyota'nın ellerine geçen üretici şu sıralarda Japonya, Endonezya ve Malezya'da satış gerçekleştiriyor.
DeLorean
Dünyanın en ikonik otomobillerinden birine imza atan DMC, artık bizlerle değil. Kariyerine General Motors bünyesinde başlayan John DeLorean, Pontiac GTO gibi ikonik bir modelin üretimi ile adını duyurmuştu. Aradan geçen yılların ardından çılgın planlarını işleme koymak isteyen DeLorean, kendisine ait DeLorean Motor Company'yi 1973 yılında kurdu. Kuzey İrlanda'da bulunan tesisinde ikonik DMC-12'nin üretimini gerçekleştiren DMC, 8 yıl içerisinde batarak aramızdan ayrıldı. Kendisi, dünyanın her yerindeki Back to the Future tutkunlarının hayalini süslemeye devam ediyor.
Eagle
Otomobil tarihine tutkulu okuyucularımız, Hudson ismini hatırlayacaktır. İkonik bir tasarıma sahip olan bu modeller, American Motors Corporation isimli önemli bir şirketin bünyesinden çıkmıştı. 1954 yılında kurulan bu marka, klasikleşmiş Amerikan tasarımlarına sahip otomobiller üretiyordu. 87 yılında Chrysler tarafından satın alınan marka, yeni bir logo ve isim ile tanıştı: Eagle. İlk olarak modern tasarımları ile dikkat çeken sedanları satışa sunan Eagle, maalesef beklenen ilgiyi görmedi. 1990'lı yılların sonunda Eagle resmen aramızdan ayrıldı.
Daewoo
1980 – 1990'lı yılların önemli isimlerinden olan Daewoo, dünya otomobil trendinin değişmesine kurban olan markalar arasında. 1967 yılında, Güney Koreli kullanıcıların ihtiyaçlarına hitap etmek için kurulan Daewoo Asya'da yaşanan korkunç ekonomik krizin ardından aramızdan ayrıldı. Özellikle 80'li yıllarda Güney Kore'nin en büyük üreticilerinden biri olan Daewoo, 99 yılında iflas bayrağını çekti. General Motors saflarında bulunan bir diğer marka olan Daewoo, artık aramızda olmasa da tasarımları Chevrolet modellerinde yaşıyor. Örneğin Chevrolet Spark, Daewoo Matiz'in Chevy logolu versiyonu idi.
Saab
Aslında ülkemizde herkesin bir noktada yollarının kesiştiği modellerden biridir Saab. Hayatına bir uçuş firması olarak başlayan bu İsveçli marka, hatchback ve sedan modelleri ile gönüllerde taht kurmuştu. 78-84 arası üretilen 99 Turbo, 84-91 arası üretilen 900 SPG, 98-03 arasında üretilen Saab 9-3 Viggen gibi ikonik isimlerin sahibi, General Motors saflarına katıldığında kan kaybı yaşamıştı. 2000'lerin ardından kendi DNA'sını kaybeden Saab; 2010 yılında Avrupalı girişimcilere satılmış, 2012 yılında ise tamamen kapanmıştı.
Plymouth
Chrysler Corporation'ın hayatımıza kattığı markalardan biri olan Plymouth, uzun bir süre boyunca Amerikan halkının giriş seviyesi tercihlerinden biri olarak görev yaptı. 7 Temmuz 1928'de kapılarını açan marka, Chevrolet ve Ford tarafından domine edilen bu segmentte rekabeti artırmak için harekete geçmişti.
Fiyat anlamında rakiplerinden daha yüksek rakamlara sahip olan Plymouth modeller, bu fiyat farkına rağmen sundukları standart donanımlar ile bir anda ani bir çıkış yakalamayı başardı. Plymouth modellerinin sunduğu hidrolik fren sisteminin özellikle hanesine koca bir artı yazdırdığı biliniyor.
Adını çiftçilerin kullandığı Plymouth siciminden alan marka, ilk yıllarında yakaladığı başarıyı 1990 ve 2000'li yıllarda kaybetmeye başladı. Chrysler bu dönemde Eagle ve Plymouth'a yeniden can verecek olan bir platform planlamış olsa da bunun maliyetli olacağına karar verip planından vazgeçti.
90'ların sonlarına doğru Plymouth adı altında kalan Voyager ve Grand Voyager ikilisi, markanın sonunu temsil ediyordu. 98'de ilk olarak Eagle'ın fişini çeken Chrysler, 2001'de Plymouth'u da tarihin tozlu sayfalarına kaldırdı.
Rover
Rover, listedeki diğer markalardan biraz daha farklı. Adı hala bir şekilde yaşayan üretici, ilk günlerindeki çizgisinden uzak olduğu için listemize giriş yapmayı başardı. Bundan tam 143 yıl önce kurulan Rover Company Limited, hayatına bir bisiklet üreticisi olarak başlamıştı. 1925 yılına kadar bisiklet üreten Rover, daha sonra İngiltere topraklarında "lüks otomobil segmentinin" en önemli temsilcilerinden biri haline geldi.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından girişimlerine hız kazandıran Rover, Solihull'da bulunan tesisinden önemli modeller üretmeye başladı. Bunlardan biri de 1948 yılında üretime geçen Land Rover oldu. 50'lerde markaya altın yıllarını yaşatan model bile şirketin Leyland Motors ile birleşiminin önüne geçemedi. 1967 yılında Leyland Motors bünyesine katılan Rover, daha sonra "British Leyland" olarak bilinen firmanın batışı ile birlikte bir kez daha el değiştirdi.
İnişli çıkışlı birkaç yılın ardından Rover, "Rover Company'nin" ruhani devamı niteliğindeki Jaguar Land Rover'ın altında üretime devam ediyor. Fakat marka eskisi gibi sedan modeller değil, yüksek sürüşlü SUV'ler üretmek konusunda ısrarcı.
Newest slideshows
11 / 11