Konumuz E segmentinde yer alan premium otomobiller olduğunda ismiyle bile buraya ait olduğunu daha ilk bakışta belli eden Mercedes E Serisi ilk akla gelen modeller arasında bulunuyor.

Vergi sistemimiz nedeniyle birçok üreticinin yaratıcı olmalarının gerektiği günümüzde Mercedes'in de yarış dışında kalmamak için geliştirdiği yöntem bu büyük aracı küçük hacimli bir motorla sunmak oldu.

Dış boyutlarında az da olsa büyüme yaşanan E Serisi'nin gövde tasarımıysa neredeyse kapsamlı bir makyaj olarak tanımlanabilir. Siyah renkli ön panjur çerçevesi ve gizlenebilen kapı kolları gibi detayları elektrikli kardeşlerinden alan aracın S Serisi'ne göndermeler yapan bölümüyse arkası.

İç mekana geçildiğinde de EQE ve EQS gibi elektrikli sedan modellerden esinlendiği görülebilen modelde, bu araçlarda olduğu gibi üç ekranlı bir kokpit kullanılıyor. Dijital gösterge paneli artık 3 boyutlu da kullanılabilen aracın havalandırma ızgaraları da farklı duruşa sahip.

Orta konsol ve ön yolcu bölümünde yer alan dokunmatik ekranlarsa benzer fonksiyonları kumanda etmeye yarıyor. Yüksek çözünürlüklü üniteler aracın hemen hemen bütün fonksiyonlarını kumanda etmeye olanak sağlıyor.

Adaptif süspansiyon sistemi ve yönlendirilebilir arka aks gibi donanımlara da sahip olabilen E Serisi bu sayede yolda farklı karakterlere bürünebiliyor. Aracın sahip olduğu izolasyon seviyesiyse tahmin edileceği gibi oldukça başarılı.

Çok başarılı olmayansa kaput altında yatan ünite. Aslında sahip olduğu özelliklere göre yeterliden öte olan motorun Avrupa'da sunulan kardeşlerinden çok daha düşük performansa sahip olması başta bahsettiğimiz vergi sistemimizin bir yan etkisi.