Elektrikli otomobillerin yaygınlaşması devam ederken birçok marka farklı modellerle birlikte bu modeller içinde de farklı seçenekler sunmaya başladı. Üreticilerin çeşitlilikteki amaçları tabii ki müşteri portföylerini genişletmek.
Daha çok potansiyel müşteriye ulaşmanın yollarından bir tanesi uzun zamandır, özellikle premium markaların araçlarında farklı ÖTV dilimlerine dahil olacak motorlar sunmaktı. Büyük gövdelerine rağmen 1.6 litre hacimli motorlara sahip olan premium modeller, bu markaların popülerliğinde büyük rol oynamıştı.
Elektrikli otomobiller konusunda da değişen çok şey olmadı. Bu tip değişimlere daha kolay ayak uydurabilen markalar, küçük bir programlamayla değiştirlebilen motor güçleri sayesinde elektrikli modellerde de aynı şeyi yapmaya başladı.
Değişimin en büyük örneklerinden olan BMW iX3, makyajla birlikte X3'e daha da benzerken ürün gamına 163 beygir güç üretebilen motoru da katıldı. Bu sayede fiyatı da aşağıya çekilen model, 400 Nm torka sahip olmaya devam etmesi sayesinde performans kaybını aşırı şekilde hissettirmiyor.
İç mekanı da benzinli ve dizel motora sahip olan X3 armalı kardeşleriyle aynı tasarıma kavuşan otomobilin donanımı da oldukça zengin. Sürüş karakteristikleri de başarılı olmaya devam eden iX3'ün yine arkadan itişli olduğunu söylememize sanırız gerek yok.
Peki BMW'nin bu atılımı ne kadar mantıklı? Özellikle segmentinde birçoğu sadece dört tekerlekten çekişli araçlar sunan rakiplerine karşı markaya yeni müşteriler kazandırabilecek mi? Soruların cevapları videomuzda. İyi seyirler.