Hyundai'nin birkaç ilginç özelliği var. Bunlardan ilki, markanın yeni modellerinin, bir önceki nesil kardeşlerine benzememesi. Diğeriyse güncel modelleri arasında da benzerliğin çok az olması. Yani Koreli üreticinin Alman markaların tam tersi yönüne gittiği söylenebilir.

Bu yönelimin gayet rahat bir şekilde görülebildiği günümüzde Elantra, Bayon, Kona ve i20 gibi modellerin birbirine benzememeleri belki marka yüzü için kötü olsa da showroom kapısından giren tüketicinin karşısına farklı tatlarla çıkmayı kolaylaştırdığından olumlu olarak görülebilir.

Bu trendin en yeni temsilcilerinden olan Tucson da önceki nesil örneklere benzemediği gibi Santa Cruz haricinde hiçbir Hyundai modelini de andırmıyor. Bu arada şık pick up üretilirken de Tucson ile ortak gövde paneli kullanılmadığını belirtelim.

Türkiye dışında hibrit, hafif hibrit ve şarj edilebilir hibrit gibi seçenekler sunuyor olsa da Türkiye'ye şimdilik benzinli ve dizel motorlarla alınabilen model yine de iki ve dört tekerlekten çekiş sistemleriyle sunuluyor.

Dikkat çekici dış tasarımını modern iç tasarımla taçlandıran otomobilin kaputu altındaysa, en azından dizel seçenekte bir yenilik yok. Zengin donanımına rağmen hafiflemeyi de başaran Tucson giderek daha çetin hale gelen C-SUV segmentinde önlere oynamak istiyor.

Peki özellikleri potansiyel müşterileri markaya çekmeye yetecek mi? Modelin diğer olumlu ve olumsuz özellikleri ne? Bu soruların cevapları için "Neden Almalı?" video serimizin bu yeni bölümünü izleyebilirsiniz. Her hafta yayınladığımız videoları takip etmek ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmak için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın. İyi seyirler!