Kia Stonic, tip olarak SUV'lere; kullanım ve işletme maliyeti açısından geleneksel hatchback'lere benzemeye çalışan küçük ve uzunca bir araç. Anlayacağınız kendisi uzmanların B-SUV olarak adlandırdığı kompakt crossover kategorisinde mücadele ediyor ve satış trendlerine bakılırsa birçok kişinin tercih edebileceği bir otomobil konumunda.
Nissan Juke ve Renault Captur gibi modellerin deliler gibi satması karşısında Volkswagen'den Kia'ya tüm markalar bu yönde adımlar atmaya başladı.

İlk izlenimler
Stonic başta gözünüze minik bir Kia Sportage gibi görünebilir ki bunda haksız değilsiniz çünkü kendisi Kia Rio'yla aynı platformu ve motor yelpazesini paylaşıyor. Özellikle tasarımın öne çıktığı bu segmentte Stonic, skalanın yaratıcıdan ziyade ihtiyatlı kısmında kalmış ancak bu tam olarak kötü bir şey değil. Çünkü Nissan Juke gibi araçlar ya çok sevilir, ya da hiç sevilmez. Stonic bir orta nokta olduğu için böyle keskin bir kitleye sahip olmayacak. Biraz sade kalsa da kabinin de son derece kaliteli olduğunu belirtelim.
Kia, Stonic'te sunduğu iki donanım paketinde de cömert davranarak opsiyonlara olan ihtiyacı minimum seviyede tutmuş. Giriş seviyesi olan "2" paketinde 17" çaplı alaşım jantlar, gündüz sürüş farları, geri görüş kamerası ve Bluetooth, dijital radyo ve Apple CarPlay/Android Auto gibi akıllı telefon bağlantı özellikleri sunan 7" boyutlu bilgi eğlence sistemi ekranı yer alıyor. "First Edition" paketinde ise anahtarsız çalıştırma, navigasyon ve siyah, kırmızı, turuncu veya limon yeşili renklerde tercih edilebilen tavan renk seçeneği gibi donanımlar ekleniyor. Eğer Kia Stonic'iniz farklı görünsün istiyorsanız farklı renk tavan tek seçeneğiniz.
Dört çeker sistemi yok ancak yokuş kalkış desteği, otomatik uzun far asistanı, kör nokta uyarı sistemi ve otonom acil durum freni gibi donanımlar araçta mevcut. Çift kavramalı şanzıman seçeneği ise İngiltere'ye 2018'de ulaşacak.


Sürüşü nasıl?
Aslında bu konu biraz karışık. Böyle araçlar genellikle ya bir şehir otomobili çevikliği sergiler, ya da dinamik yapıdan feragat ederek konforlu bir sürüş sunar. Stonic ise, orta noktayı bulmayı başarmış. Gövde salınımları var ancak bunlar endişe yaratacak seviyede değil. Direksiyon hafif ve pozitif bir kullanıma sahip fakat hissiyat sınıf lideri değil. Sürüş kalitesi şehir için biraz fazla hareketli ve sürüş pozisyonu, araç SUV esintileri taşısa da gereksiz derecede alçak. Sonuç olarak bu tür otomobiller genellikle yüksek oturma pozisyonları dolayısıyla tercih edilir.
Marka üç motor seçeneği sunuyor ancak güçsüz 1.4 benzinli ile çok gürültü yapan 1.6 dizeli görmezden gelebilirsiniz. Kia bile satışlarının %50'sinin üç silindirli, 1.0 litrelik turbo benzinli ünitenin oluşacağını öngörüyor. 120 bg güç sunan motorun sesi ivmelenme esnasında oldukça gür çıkıyor. 100 km/s hıza ulaşmak 10.3 saniye sürerken 100 km mesafede ulaşılan ortalama tüketim değeri 5.0 litre.
Bunlar sınıf lideri rakamlar değil fakat kabul edilebilir değerler. Örneğin bu alanda 1.5 litrelik TSI motoruyla gelecek SEAT Arona öne çıkıyor. Performans çok farklı olmasa da bu motor gerektiğinde iki silindirini kapatarak yakıt tüketimini düşürebiliyor.

Satın almalı mıyım?
Kalabalık olan bu segmentte açık ara bir lider yok fakat kararımız, Kia Stonic'i kullandıktan sonra da değişmedi. Bolca donanıma sahip iyi bir araç ve görünümü yeterince iyi ancak Stonic akılda kalmayı pek başaramıyor. Kia'nın 7 yıl garantisi haricinde rakiplerine karşı bir fark oluşturduğunu söyleyemeyeceğiz.
Eğer beklentiniz daha fazla karakter ve enerji ise biraz daha sabredebilirsiniz. SEAT Arona, Citroën C3 Aircross, Hyundai Kona, Volkswagen T-Roc ve Ford Fiesta Active gibi araçlar önümüzdeki aylarda piyasada yerini alacak.
Kia Stonic 1.0 T-GDi ISG