Türkiye’de gerçekleştirilen en büyük ve en önemli motosiklet organizasyonu olarak ön plana çıkan Motobike İstanbul fuarı, lansmanı yapılan yeni modellerle yine dikkatleri üzerine çekti. Şüphesiz fuarda yer alan markalar arasında en önemlilerinden birisi Honda. Bunun nedeni ise hem ülkemizdeki motosiklet pazarını domine eden markanın, Türkiye’de satılan her 4 motordan biri olması hem de sürekli güçlü modellerle ürün yelpazesini canlı tutması.

Bu nedenle Motor 1 Türkiye Direktörü Cihangir Perperik ile birlikte, Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer’e özel sorularımız yönelttik. Geçen yıl Türkiye'de yüzde 23'lük tarihi bir pazar payına ulaştıklarını ve bundan gurur duyduklarını dile getiren Kılıçer, “Honda'nın Avrupa'daki pazar payına baktığımızda yüzde 12-13 civarında ama biz yüzde 23'ü sağlamış durumdayız. Bu her geçen gün artıyor. Yılsonunda Türkiye'de liderliği bırakmadan pazar payımızı yüzde 25’e ulaştırmayı hedefliyoruz” ifade etti.

Cihangir Perperik: Honda Global’de performans nasıl?

Honda'nın tüm dünyadaki motosiklet satışlarının 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,5 artışla 20 milyon adedin üzerinde gerçekleştiğini aktaran Kılıçer, sorumuzu; "Yine aynı dönem içerisinde Honda olarak 400 milyonuncu motosikletimizi satarak ulaşılması çok güç bir kilometre taşını geride bıraktık. Bu gücü arkamıza alarak 2020’de de büyük başarılara imza atacağız" şeklinde cevaplandırdı.

PAZAR NEDEN 600 BİN OLMASIN

Dünya genelinde Honda'nın payının yüzde 34 olduğunun altını çizen Kılıçer, "Ülkemizde pazarın büyümesi, potansiyelin artması, motosikletle ilgili olumsuz algının değişmesi gibi konulara bağlı. Türkiye'de 80 milyon nüfus var ve çoğunluğu genç, bunların motosiklete bakış açısı değişirse hem burada birçok firma üretime başlayacak hem de 2006 yılında yaşanan o 400 bin adetlik satışları tekrar yakalak mümkün olacaktır. Pazarı biraz incelerseniz vergisel değişimler dikkat çekiyor. 2013 yılında çıkarılan yüzde 20'lik gümrük vergisi fiyatları çok hızlı etkiledi ve satışlara etkisi yaklaşık yüzde 30'lar civarında oldu. Diğer taraftan motosiklet piyasası ciddi bir kur krizi ile savaşıyor. Gerek vergisel iyileştirme, gerek sosyal sorumluluk projeleriyle gerekse motosikletin tehlikeli olduğu algısını değiştirdiğimiz sürece eminim bu potansiyel çok daha yukarı gidecektir. Ben 400 bin değil de neden 500-600 bin olmasın diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Honda Africa Twin

AVRUPA’DAN DAHA BAŞARILIYIZ

Kılıçer, Honda Türkiye’nin Avrupa ülkeleri ile arasındaki performans kıyaslaması sorumuza cevabı ise “Kendi performansımızı yurt içindeki diğer firmalarla değerlendirdiğimizde, yüzde 23'lük pazar payı bugün Avrupa'da hiçbir ülkede yok. Honda'nın Avrupa'daki pazar payına baktığımızda yüzde 12-13 civarında ama biz yüzde 23'ü sağlamış durumdayız. Bu her geçen gün artıyor. Bu anlamda yeterince tatmin ediyor. Ama dışarıdan bir göz emin olun bu ülkedeki potansiyelin artmasını dört gözle bekliyor. Bu anlamda pazar o seviyeye geldiğinde ben eminim bizden çok daha fazla istekte bulunacaklar. Yeter ki biz buradaki potansiyeli artıralım. Geçen yılı biz 24 bin 238 adetle bitirdik. Tabii 50 cc altı bizim ürün gamımızda şu an için yok. İleriki dönemde ürün gamımıza bu araçların da gelmesiyle beraber oradaki pazar payımız daha yukarı çıkacak ve bu yıl için 30 binin üzerinde satışı hedefliyoruz” dedi.

EĞİTİM 4 YAŞINDA BAŞLIYOR

Motosiklette güvenlik algısına vurgu yağan Kılıçer, toplumdaki baskıya ve bakış açısının değişmesi gerektiğine dikkat çekerek; “ Türkiye'deki motosiklet sahiplik oranının bu sayede daha hızlı artacağına eminiz. Sektör lideri olarak 4 yaşından itibaren her bireye güvenlik eğitimlerimiz var. Türkiye’nin yalnızca motosiklet sürüş eğitimi için tasarlanmış ilk asfalt pisti olan Honda Motosiklet Gelişim Merkezi’nde güvenli sürüş eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Motosiklet dendiğinde güvenlikten performansa kadar her alanda en üstün çözümü Honda olarak biz sunuyoruz. Bu nedenle bu tutkuyu yaşamak isteyenler için ilk adres olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.