Pek az otomobil rol aldığı film ile birlikte anılma şansına erişir. Örneğin James Bond'u hayal ettiğinizde aklınıza direkt olarak Aston Martin DB5 gelir. DeLorean DMC-12 ise zamanının ötesinde bulunan tasarımı ile Geleceğe Dönüş serisi ile özdeşleşmiştir. Bugün de bu aracın gerçek bir zaman yolcusu olduğunu kanıtlayan bir video ile karşı karşıyayız.
Otonom otomobiller artık hayatımızın önemli bir parçası olmuş durumda. Bolca zaman ve kaynağın kullanıldığı otonom sürüş teknolojileri, otomotiv sektörünün büyük firmalarını bile işbirliği yapmaya zorluyor. Elindeki kısıtlı kaynaklara rağmen projesinden vazgeçmeyen Stanford mezunu Jon Goh ise ortaya Dr. Emmett Brown'ı bile memnun edecek bir araç çıkarmış.
Bunu da oku
1981 model "Marty" adındaki otonom DeLorean'a merhaba deyin. Goh, aracın ismini ana teknolojisi olan "Multiple Actuator Research Test bed for Yaw control" ibaresinden aldığını belirtse de biz asıl amacın Marty McFly'a bir gönderme olduğunu çok iyi anlıyoruz. Makine Mühendisliği bölümündeki doktorasını henüz tamamlamış olan Goh, ekibi ile birlikte 4 yıllık uğraş sonucunda bu modeli üretmeyi başarmış.


Yoğun bir modifiye işleminden geçen araç tamamen elektrikli hale de getirilmiş. Özel bir süspansiyon sistemine kavuşan efsane, içerisine eklenen takla kafesi ile çok daha güvenli hale getirilmiş. Tabi ki modelin ana yapısını oluşturan otonom sistem de kabinin içerisinde bulunuyor. Tam 4 sene boyunca makine öğrenimi ile geliştirilen bu araç, pist üzerinde akıcı driftler yapabilecek hale gelmiş.
Galeri: Stanford Öğrencilerinin Otonom DeLorean'ı
GPS koordinat sistemini kullanan ana sistem; DeLorean'ın pozisyonunu konilere, kutulara ve saman balyalarına göre ayarlıyor. Bu sayede modelin hiçbir engele çarpmadan hareket etmesi sağlanıyor. Goh, yukarıda izlediğiniz videonun Thunderhill pistinde çekilen ilk video olduğunu ve buna rağmen aracın hiçbir engele takılmadığını ifade ediyor.
Goh ve Stanford'daki ekibi aracı sadece drift yapabilmesi için geliştirmemiş. Ekip, gelişmiş otonom sistemleri üzerinde hummalı bir çalışma sürdürüyor. Eğer başarılı olabilirlerse bu sayede gelecekteki otonom araçların çok daha akıcı hareket edebilmesine olanak sağlayacaklarına inanıyorlar.
Driftçi DeLorean'ın hikayesi bir süre daha konuşulacak gibi görünüyor.