Motor1 Türkiye ekibi olarak, ülkemizdeki faaliyetlerine hız kesmeden devam eden MG Türkiye'nin, Koşuyolu'nda bulunan dünyalar tatlısı showroom'una konuk olduk. Bize, ekip olarak oldukça samimi bir karşılama yapan MG Marka Yöneticisi Sinan Erbil ile, MG'nin son faaliyetlerinden tutun, daha sürdürülebilir bir gelecek adına nelerin yapılabileceğine kadar bir sürü konu konuştuk. İşte bu güzel sohbetin öne çıkan başlıkları!

 

MG ülkemize bomba gibi bir giriş yaptı. E-HS’in ilk teslimatlarının daha limana inmeden tükendiğini biliyoruz. Sırada MG4 var. Peki bundan sonrası için MG, Türk kullanıcılara nasıl bir sürpriz yapmayı planlıyor?  


Hem sevinmiştik hem üzülmüştük o esnada, çünkü biz göremeden gitti o araçlar. Şarj edilebilir hibrit modelinden bahsediyoruz. Hem elektrikli hem de hibrit olabiliyor bu model. Avrupa’da çok yaygın olmasına rağmen Türkiye’de çok fazla bilinmeyen bir modelden bahsediyoruz. Avrupa’da çok yaygın olmasının nedeni ise, elektrikliye giden yoldaki geçişti. Türkiye’de biz bu geçişi atladık diyebilirim, o adımda çok fazla vakit kaybetmeden biz hemen bir sonraki elektrikliye ulaştık.

Bu konuda da MG markası olarak, en güzel sürdürülebilirlik, çeşitliliktir diyoruz. Şarj edilebilir hibrit seçeneğini de sunuyoruz. Bunun devamında neler olacak diye konuşursak, E-HS modeliyle ilgili henüz gemideyken satılan model demiştik. Daha gemiye binmeden, hatta daha fiyatı belli olmadan biz her ne kadar resmi iletişimi ZS EV ve MG4 için resmi iletişimi başlatmamış olsak da çok fazla telefon geliyor ve sıraya yazılmak isteyenler var.  

Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti


Rezervasyonları kabul ediyor musunuz? 


Henüz rezervasyonları henüz kabul etmiyoruz çünkü müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli. Bu nedenden dolayı, şu anki piyasada ön ödeme kampanyalı fiyat sabitleme satışı uygulamak istemiyoruz. Fiyat sabitlemesi yapmak istemiyoruz henüz. Ürünün tam olarak resmileştireceğimiz tam lansman planımızı eylül gibi açıklamayı planlıyoruz. Bu nedenden dolayı henüz ön ödeme ve rezervasyon kabul etmiyoruz. Bununla birlikte talebi durdurmamız da kolay olmuyor. Görünen o ki, bir sonraki başlığımız henüz gemiye binmeden satılanlar olarak devam edecek.  


Genel anlamda elektrikli otomobillere odaklanan bir marka olduğunuz kesin. Ülkedeki altyapıyı yeterli buluyor musunuz? Örneğin şarj istasyonlarının büyük bir kısmının DC, yani hızlı şarj, özelliğine sahip olmadığını biliyoruz. 


Biz ZS EV modelimizle beraber daha ilk sattığımız aracın yanında Wallbox ev tipi şarj istasyonu verdik. Aynı zamanda biz Wallbox markasının Türkiye ana distribütörüyüz. Wallbox markasının şöyle bir önemi var. Wallbox, aslında duvar tipi şarj istasyonlarına ismini vermiş bir marka. Biz de onlarla beraber ilk adımı bu şekilde başlattık. Bizden sonra bunu uygulayan başka markalar da oldu, bizimle birlikte uygulayan markalar da oldu. Elektrikli otomobil kullanıcılarına bakınca şunu söyleyebiliriz ki, DC’leri çok fazla kullanmıyorlar.

Daha fazla evde çözüm üretmeye çalışıyorlar. Evdeki şarj olanaklarıyla, cep telefonundan ayarlayabiliyorsunuz, gece siz uyurken araç şarj oluyor. Böyle bir konfor varken, dışarıda, şehir içinde özellikle çok fazla hızlı şarj ihtiyaçları kullanma gereksinimi olmuyor. Olursa da zaten ne kadar hızlı büyüdüğünü siz görüyorsunuz. Şu an 18 tane şarj ağı istasyonu almış marka var Türkiye’de. Biz, iki sene öncesine kadar iki ya da üç taneden bahsederken 18’e çıktı ki, yeni oyuncuların ne kadar büyük olduğunu herkes biliyor. 

Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti


Siz altyapı konusunda bir girişim başlatacak mısınız? MG logolu şarj istasyonları görebilir miyiz ileride? 


İlk etapta şunu söyleyebilirim; MG markası olarak bizim ilk önceliğimiz elektrikli otomobillerin şarj olanaklarından para kazanmak olmadı. Yani, “Bir şarj ağı kuralım ve bundan para kazanalım” olmadı. Bu durumu nasıl kolaylaştırabiliriz diye oldu. Biz, Wallbox şarj istasyonunu, kurulumunu ve ekspertizini ücretsiz olarak sunduk. İlk önce geliniyor, altyapı kontrol ediliyor, altyapı ile ilgili geri bildirim söyleniyor. Müşteri adayı istemiyorum derse, hiçbir ücret talep etmeden orada talep sonlanıyor. 


Ülkemizdeki altyapı konusuna dönecek olursak... 


Şarj istasyonu başına düşen araç sayısı Türkiye’de çok az. Bu oran, aslında Türkiye için avantajlı. Yurtdışında bir şarj istasyonu önünde sıra bekleme şansınıza göre, buradaki sıra bekleme ihtimaliniz çok daha az. Bu çok büyük bir avantaj. Bir alışveriş merkezine gittiğimiz zaman, biliyorsunuz zorunlu, üç tane yan yana konmuş istasyonlar var. Avrupa’da sıra beklerken Türkiye’de sıra beklemiyorsunuz. Hatta orada park alanı bulmakta zorlanırken, size özel bir park alanınız oluyor burada.

Henüz yolun başında olmamız, henüz bu konuda Avrupa’dan birkaç adım sonra hareket ediyor olmamız aslında bir avantaj oldu. Elektrikli otomobil sahipleri, sıra beklemeden araçlarını çok rahat şarj edebildi. Bu, bugün için geçerli olsa da çok hızlı büyüyecek. Şarj istasyon ağı, Türkiye’de eş zamanlı olarak büyüyecek ki bu da hem teşvikler hem de 18 tane çok büyük firmanın buraya adım atması bunun sinyalini veriyor. Elektrikli otomobillerin de en çok satıldığı şehirlere bakarsak, en çok yatırımın olduğu yerler. Elektrik konusunda da şöyle bir detay söyleyeyim, sürdürülebilirlik için önemli bir detay bu.

Galeri: 2022 MG 4 Resmi Fotoğraflar

 Türkiye’de sahip olduğumuz elektrik, Avrupa’daki yenilenebilir elektrik ile kıyaslandığında, Avrupa ortalamasının oldukça üstünde. Yenilenebilir enerji konusunda, Türkiye, Avrupa’dan çok daha ileride. Bu da kullandığımız elektriğin çok daha temiz bir elektrik olduğu anlamına geliyor. Bu da sürdürülebilir bir gelecek olarak, Türkiye’deki elektrikli otomobil kullanımının daha da önemli ve değerli olduğunun altını çiziyor. Hedefimiz daha da yukarıda, hala çok iyi bir oranımız var tabi. Burada, hidroelektrik santrallerinin adedinin yüksek olmasının, coğrafi iklimin düzgün olmasının avantaj sağladığını görüyoruz. 


Müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutuyorsunuz... 


Müşteri memnuniyeti daima en ön planda olmalı. Bu, 360 derece olması gereken bir durum. Daha ilk aşamada markayı merak edip internet aramasındaki sayfadan başlamalı, aracı teslim aldığınız satış sonrasına kadar devam etmeli. Sonrası zaten sonsuz artık. Sosyal medyada başlar, internet sayfasında devam eder. Adres bulmaktan yola çıkın, telefonla ulaşmaya kadar her aşamada biz “müşteri kolaylığını” ön planda tutuyoruz. Bu süreçleri kolaylaştırınca, zaten müşteri memnun oluyor.

Fiyat merak eden müşteri internet sayfalarında gizlidir, bizde ise o fiyata ulaşmak çok kolaydır. Şarj ağı konusuna geri dönecek olursam, Wallbox markamızla, MG deneyim noktalarımızda oldukça fazla şarj istasyonumuz var. Farklı bir markanın modelini de burada şarj olurken görebilirsiniz. Burası aynı zamanda şarj olanaklarından da faydalanabilen bir tesis. Biz, MG’den çok Wallbox markamızla bu olanağı sağlıyoruz. İleride de hızlı şarj istasyonuna da yine Wallbox markamızla gireceğiz. Bu konu ile ilgili paylaşabileceğim bilgiler şöyle sınırlı, Doğan Trend bildiğiniz gibi Doğan Holding’in otomotiv kuruluşu. Doğan Holding’in altında ne kadar firma olduğunu siz biliyorsunuz...

Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti

Burada iş birlikleri ile de devam edilebilir, bunu da bir seçenek olarak söylüyorum. Mesela Petrol Ofisi yakın zamanda iş birliği ile işin içine girdi. Shell keza benzer bir durum, yapıyor. Renault ise Total firması ile bunu uyguluyor. Doğan Holding’in de altında olan firmalarla beraber bu konuda çok büyük bir yatırım yapılabilir. MG markası olarak bizim ilk önceliğimiz, bundan para kazanmak değil, bunu nasıl kolaylaştırırız üzerine odaklanmak. 


Altyapı konusunda geç kalındığını düşünüyor musunuz? 


Öncelikle şuradan başlayalım. Elektrik öyle bir şey ki, otomotiv tarihinde sıfırdan, tertemiz bir sayfa açıyoruz. Bütün dinamikler değişiyor aslında. Burada geç kalınmadı, tam tersi aynı anda başlandı diyebiliriz elektrik konusunda. Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan gelir olayı gibi. Yeterli elektrikli araç olmadığı için mi şarj istasyonu yatırımı olmuyor, yoksa şarj istasyonu yatırımı olmadığı için mi yeterince elektrikli araç getirilmiyor? Cevap aslında burada çok net: Altyapı sıkıntısı Türkiye’de yok diye net bir şekilde söyleyebilirim.

Elektrikli arça getirilmediği için, altyapıya çok fazla yatırım yapılmadı. Her marka, kendi ne zaman yeni elektrikli modelini getireceğini söylemişti. Bu, bildirilen tarihlere göre elektrikli şarj ağı altyapısı ona göre planlandı. Fizibiliteler ona göre düzenlendi. Sonuçta bu bir ticaret ve para kazanılması lazım. Bildiğiniz üzere TOGG, yalnızca bir otomotiv markası olmayacak, aynı zamanda çok büyük bir şarj ağı üreticisi olacak.

Galeri: Yeni MG ZS EV

Tesla, Supercharger’ları kurdu. Şimdi orada gidip herkes selfie çektiriyor. Altyapının istendiği zaman ne kadar hızlı ilerlediğini söylemek için bunların altını çizdim. Türkiye’deki elektrik altyapısı için eski denir ama, bizler yeniden yapma konusunda en tecrübeli ülkeyiz. Biz restore etmeyiz. En baştan yaparız ki bu konuda çok başarılıyız. Altyapı inşası konusunda çok hızlı ilerliyoruz, bu konuda çok büyük bir avantajımız var. 


“Pazarın oturmasını beklemedik, MG olarak pazarı biz kurduk” 


Lansman planlarına bakınca, 2022 son çeyrekte, hatta birkaç ay içinde Stellantis grubunun komple geldiğini görüyoruz. Volkswagen’in geleceğini öğrendik önümüzdeki sene. Kia yine elektrikli araçlarıyla geliyor. Resmen eksik oyuncu kalmıyor. Tesla da geliyor. Duyan geliyor bir saatten sonra. Burada markalar birbirlerini takip eder, pazarın büyüyeceğini bilince. MG olarak biz, herkesten önce girerek, daha pazarın yeterince gelir kaynağı potansiyeli göstermesini beklemedik. Biz bu konuda en başta öncü olduk. Amacımız, çok büyük bir pazarda adetle girip para kazanmak olmadı.

Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti
Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti

Pazar payından önce, elektrikli otomobilleri sunmaktı amacımız. Biz “Value Guard” diye bir proje ile çıktık buraya. Özellikle şimdi kasko fiyatları yüksektir elektrikli otomobillerde, çok fazla bilinmediği için. Elektrikli otomobillerin vergisi düşük, araç değeri yüksektir ki bu da kaskoya etki eder. Yurtdışında da yüksektir kasko değerleri. Biz bu bilinmezlik içinde güven sağlamak için, ikinci el fiyat garantisi sunduğumuz “Value Guard” projesi ile yola çıktık. Biz pazarın oturmasını beklemedik, pazarı aslında biz kurduk MG markası olarak. Çözümleriyle geldik, yeni projelerle geldik.

Pazarın elverişli olmasını beklemedik, pazarın elverişli olması için elimize düşenin fazlasıyla yaptığımıza inanıyorum. “MG Electric” yazısını görmüşsünüzdür showroom’da. İkinci elinden şarj olanaklarına kadar, nasıl para kazanırız diye bir amacımız olmadan, nasıl güven kazanırız diye düşündük. 


Gelelim elektrikli otomobil üreticilerini memnun eden yeni ÖTV matrahlarına… Memnun musunuz düzenlemeden? 


İki tane yeni düzenleme var diyebiliriz aslında. Elektrikli otomobiller için bir tanesi çok yeni. Eskiden neye bağlıydı ÖTV? Motor gücüne bağlıydı. Şimdi ise, Motor gücü ve KDV matrahına etki edecek fiyat, yani aracın baz fiyatına bağlı. Modele göre şu anki listeye bakarsak artan olmadı. Mevcut araçlar arasında hepsinin ÖTV miktarı düştü. Zamanında doğru güncellemelerle, matrah limitlerindeki doğru güncellemelerle bu, bu şekilde devam edecektir. Çok olumlu bir gelişme.

Eminim ki, bu karar sonrasında, lansmanını öne alan birçok marka vardır. Bu çok önemli bir gelişme oldu. Devlette şunu gösterdi, bu yeni bir teşvik fakat devamı da gelecek. Herkese de bir güven vermiş oldu, halka da bir güven vermiş oldu. Teşvikler, araçların ikinci el fiyatlarını da olumlu etkileyecek. Az önce konuştuğumuz güven sayesinde kasko fiyatları da azalacak. Kim bilir ileride nasıl teşvikler de ortaya çıkacak. 


Düzenlemenin TOGG için yapıldığına sektör olarak kesin gözle bakıyoruz. Fakat sizce bu düzenleme, ülkedeki elektrikli otomobil satışlarını artıracak mı? Siz satışlarda nasıl bir değişim bekliyorsunuz?  


Şu an talep, araç miktarının önünde gidiyor. Önden giden talebin beslenmesi, Türkiye’ye tedarik edilen araçlarla olmalı. Bu, aynı zamanda markaların da Türkiye’ye güvenini artıracaktır, yatırımını artıracaktır. Açıklanan şarj ağı istasyonu planından sonra mevcut lansmanlar da öne alındı. Çok afaki konuşacağım, 2024’te gelmeyi düşünen bir marka varsa, bu pazara olan güveni arttı. Bu sayede Türkiye’de daha erken lansman planlamasına başlamışlardır, şu an bir masada bu konuşuluyordur dünyada mutlaka.

Süreci yaşayarak göreceğiz. Bu teşvik nasıl etki edecek? Bu sistem nasıl işleyecek? Şu anda sistem oldukça güzel, güzel ilerleyeceğine inanıyoruz markalar olarak. Gelecekte, bu tip şeyleri ÖTV veya KDV gibi, vergi sistemi olarak düşünmeyelim bence. Bizim hayatımıza birebir etki edecek, sağlığımıza etki edecek şehir merkezlerinde nasıl bir çözüm bulunabilir diye düşünmeliyiz, bence bu da bir teşvik. Sadece bunu vergi veya finansal olanaklar olarak düşünmeyelim.

Ücretsiz şarj olanakları, sadece elektrikli otomobillerin park edebileceği ve girebileceği merkezler... Teşvikler biraz da sağlığımıza etki edecek şekilde olmalı. İnsan sağlığına bire bir dokunan bu tür şeyler, elektrikli otomobil mantığının altında yatan amacı bire bir besler. Bütün dünyada, sürdürülebilir bir gelecek için hedefler kondu. Bu hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracak uygulamalar lazım ki burada ilk etapta büyük şehir merkezlerinden, trafiğin çok yoğun olduğu büyük şehir merkezlerinden başlayabiliriz, bu da direk insana dokunan bir teşviktir. Bizim benzinli modelimiz ile sunduğumuz elektrikli bisiklet, direkt olarak buna dokunan bir çözümdür. Bu da bir teşviktir aslında.  

Motor1 Türkiye, MG'nin Showroom'unu ziyaret etti

Sizce ülkemizdeki elektrikli otomobil satışlarının artırılması için daha fazla teşvike ihtiyaç var mı? Örneğin İrlanda gibi ülkelerde elektrikli otomobil sahiplerine ücretsiz park saatleri gibi ilginç teşvikler veriliyor. 

İrlanda’da şehrin içerisinde belirli saatlerde ücretsiz park imkanları var. Şu çok güzel bir örnek; elektrikli otomobillerde özel bir pul oluyor ve şehrin merkezine sadece elektrikli otomobiller giriyor. Hepimizin kullandığı alışveriş merkezlerinin kapalı otoparkları vardır. O kapalı otoparklarda benzinli araçlar vardır ki her birinin çalıştığını düşünün. Havalandırma ne kadar iyi olursa olsun, oradaki karbonmonoksit seviyesi yüksektir.

Sadece elektrikli otomobillerin orada olduğunu düşünün. Mesela ben oturduğum yerde kapalı bir otoparkla anlaştım. Hemen her içeri giren aracı uyarırlar, hemen kapat derler. O kişi içeride duruyor ve 24 saat orada. Ben içeri giriş yaptığım zaman umurunda bile değil, kesinlikle rahatsız olmuyor ve gülümsemeyle bakıyor. Her aracın öyle olduğunu düşünün, o kişinin sağlığını etkileyecek çok önemli bir faktör olur. 


“MG, 2024 yılında ürün gamı olarak ses getirecek” 


Burada eklemek istediğim bir şey var. İlk başta E-HS modelinden bahsetmiştik. Gelecekte ne olacak? Gelecekte bir kere şu olacak, MG modellerinde yeni jenerasyon gelecek. Biz bunu çok yakın zamanda MG4 ile bunun sinyallerini verdik. Bu yeni jenerasyon dediğimiz, elektrikli dünyada doğan bir jenerasyon. Önceki modellerimiz, bütün markalar için geçerli olan, benzinli olarak üretilen modellerin elektrikliye çevrilmesiydi.

Elektrikli dünyanın ihtiyaçlarını ön planda tutarak her türlü güncellemenin yapılmasıyla ortaya çıkmıştı. Son derece başarılı modeller çıktı, bu da elektrikli dünyaya çok güzel modeller sunulmasını sağladı ve çok da olumlu geri tepkiler geldi. Bunun bir adım sonrası, Bunun adı İngilizce olarak #BornElectric olarak geçer, Türkçede ise buna #ElektrikliDoğanlar diyoruz. Elektrikli doğanlar jenerasyonu başlıyor ki MG’nin de geleceği bu. MG4 modelimiz, elektrikli olarak doğan ilk modelimiz.

Yeniden boyutlanabilir modüler bir altyapı var, söylemesi zor, kulağa farklı gelen bir isim. Biz aynı altyapı üzerinden SUV, hatchback ve sedan da üreteceğiz. Tamamen elektrikli doğmuş çok farklı bir jenerasyondan bahsediyoruz. MG markasının 2024’te 100. Yılı. 2024’te 100. Yılımıza yeni bir jenerasyonla giriyoruz. Çok daha farklı haberlere şimdiden hazırlanmanızı tavsiye ediyoruz. MG; ürün gamı ve araç özellikleri olarak 2024 yılında çok ses getirecek.  


“Bilgi, paylaşınca güzel diyoruz” 


Tekrar söylüyorum, bu konuda pazarın konuşmasını beklemedik, pazarı oluşturduk. Bunun da gururunu hayatımız boyunca yaşayacağız. Bundan 20 yıl sonra sektör artık büyürken, biz burada gururla yeni jenerasyonlara, “Pazarı oluşturan kişiler bizlerdik” diye anlatacağız. Biz ayrıca MG olarak elektrikli dünyanın adab-ı muaşeret kurallarını da çizdik. "Şarjınız bittiği zaman lütfen aracınızı orada bırakmayın" deriz. "Şarjdan alın ki sizden sonra gelen kişi de kullanabilsin" deriz.

Her şarj istasyonunda DC kablosu vardır ama AC kablosu olmayabilir, yanınıza almayı unutmayın. Uzatma kablosu kullanmak zorundaysanız (tavsiye etmiyoruz) şöyle kablo kullanın gibi söylemlerde bulunuyoruz. Bizim sorumluluğumuz bu dünyayla tanıştırınca bitmedi, şimdi ise bu dünyayı daha kolay nasıl yaşanabilir kılabiliriz diye devam ediyor sorumluluğumuz. Hep söylemekten de hoşlandığımız bir durum var, biz de hala öğreniyoruz. Paylaşınca güzel diyoruz.

Bildiğimiz, öğrendiğimiz her şeyi hemen paylaşıyoruz. Daha ilk dijitalde başlayan müşterinin güvenini kazanma yolumuz, araç teslimine kadar çok güzel bir şekilde devam ediyor. Bütün sistemimizi bunun üzerine kurduk zaten. Asıl sınavımız araç teslim edildikten sonra başlıyor. Bu konuda da daima müşterinin yanında olarak, istediği zaman ulaşabilecek olması, paylaştığımız videolar ile ulaşıyor olmamız... Bu konuya ciddi bir bütçe de ayırdık. Bu videoda bizim bir reklamımız yok, sattığımız bir ürün yok, kazancımız da yok.

Tamamen amacımız, sadece MG’nin de değil, elektrikli otomobil kullanan kişilerin konforunu sağlamak. Ne kadar çok ilgilenilirse bu dünyada o kadar çok şey öğreniliyor. Mesela Instagram’da yapılan paylaşımın altına olumlu bir yorum veya teşekkür geliyor, biz birbirimizle bu teşekkürü paylaşıp mutlu oluyoruz. “Bak, böyle bir teşekkür aldık” diye. 
Biz ilk yola başladığımızda, müşterilerin hepsi, araç daha Türkiye’ye gelmemiş, sadece birkaç tane test aracı varken, bizzat hepsini birebir aradık. Müşterilerle birebir konuştuk. Ne sorular geliyor, bu dünyada neyi merak ediyorlar diye.

Daha iyi tanıyabilmek için daima müşteri ile iletişimde bire bir kendimiz olduk. Bunun faydasını şimdi almaya başladık diyebilirim. Bir müşteri ilk defa kendi sosyal medya hesabında #MGAilesi diye bir etiket kullanmıştı. Bunu siz istediğiniz kadar empoze etmeye çalışın, tutmayabilir. Bunu daha biz uğraşmadan müşterimiz kendini MG ailesinde olarak gördü ve kendi bunu söyledi. O paylaşımı da kendi içimizde çok konuşmuştuk. “Bak, MG Ailesi” dedi gibi.  


“Biz burada bir elektromobilite merkezi kurduk” 


Burada Wallbox istasyonlarımız var. Showroom’un hemen yanındaki başka bir markanın hızlı şarj istasyonu var. Başka bir markayı görünce hemen yanına gidip sohbet ediyoruz ya da kendisi buraya gelip bizimle sohbet ediyor. Amaç burada otomobil satmak ya da markayı öne çıkarmak değil. Onların tecrübelerinden de faydalanıyoruz bu sohbetler sırasında. Biz burada bir elektromobilite merkezi kurduk aslında. Sadece otomobil değil, bizim elektrikli motosikletlerimiz de var, elektrikli bisikletlerimiz de var. 


Geçtiğimiz günlerde sitemizde; elektrikli otomobil sahibi olmanın beraberinde getirdiği kasko, MTV ve sigorta gibi masrafları hesapladık. Bizi en çok şaşırtan ise yüksek kasko fiyatları oldu. Sizce ülkemizdeki elektrikli otomobil sayısının artması ile birlikte bu masrafların düştüğünü görebilir miyiz? 


Kasko firmalarının kasko fiyatlarını belirlerken iki durum söz konusu. Birincisi, o model, o bilinen araca göre daha önceki tecrübeler. İkincisi ise aracın değeri. Elektrikli otomobillerde ise şöyle bir durum var; vergi daha düşük, aracın değeri daha yüksek. Daha uygun fiyata çok kapsamlı ve çok güzel bir otomobil kullanılır. Bu ister istemez kargo fiyatını ister istemez artırıyor. Buradaki bir diğer faktör ise bilinmezlik. Sigorta sektörünün genel kuralıdır bu, sağlığından tutun, otomotiv sigortasından kaskosuna kadar böyledir.

Bu bilinmezlikler azaldıkça taşlar yerine oturacaktır. Bize en çok gelen soru, batarya hakkında gelirdi. Şimdi artık batarya ile ilgili eskisi kadar soru gelmiyor. İnsanlar artık gördü, batarya kapasitesi ne oluyor biliyor. Bir sene sonra menzilinin azalmadığını, tam tersine, kendi kullanım alışkanlıklarını geliştirdiği için menzilinin arttığını gördü insanlar. Bu tür bilinmezliklerin önüne geçildikçe, soru işaretleri azaldıkça doğal olarak sigorta şirketlerinin de bakış açısı değişecektir. Onların da birinci önceliği zarar etmemek. Riskin olmadığını görünce, bu meblağlar asıl olması gereken matematiğe düşecek.

Yani araç değeri kısmide kalacak. Bildiğiniz gibi, motor arızası olarak bakınca, aşıntı parçalar olarak bakınca, elektrikli otomobillerde sürtünen parça yok. Arıza yapma olanağı, normal içten yanmalı bir motora göre daha az demiyorum, yok diyorum. Mekanizma arıza yapmak üzerine kurulmuş bir mekanizma değil. En büyük soru işareti olan batarya için ise dediğim gibi, aracın aldığı zamana göre daha fazla menzil kullanıyor çünkü elektrikli dünyayı öğreniyor insan.

Ben gaz pedalı yerine enerji pedalı diyorum artık. Ne zaman basması gerektiğini ve ne zaman çekmesi gerektiğini, geri dönüşüm sistemini nasıl kullanmasını gerektiğini çok daha iyi öğrendi müşterilerimiz. Her geçen gün bir soru işareti azalıyor ve her azalan soru işaretinde işin asıl matematiği ortaya çıkacak. 


İthal elektrikli otomobillerde %10 olan gümrük vergisinin %20’ye çıkarılması hakkında ne düşünüyorsunuz? 


Tabi ki bu birçok markaya etki edecek bir gelişme. Bu aslında sadece bir matematik hesabı olacak. Bizim için olumlu ya da olumsuz etkileyecektir dememize gerek yok çünkü bu duruma göre pozisyonumuzu alıp bu duruma göre yeni konumlamamızı yapacağız. Bizim stratejimizde herhangi bir değişiklik oluşturmayacak.  Bunu, olumsuz bir gelişme olarak görmüyoruz. 

Merak ettiklerinizi yanıtladıkları için MG Türkiye ekibine teşekkür ediyoruz!