Günün erken saatlerinde Rusya'nın fiili işgali ile başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, endüstrinin altında bulunan birden çok dinamit lokumunun fitilini de ateşledi. Savaşın gölgesinde kalacak otomotiv endüstrisi, bu durumdan büyük yara alacak gibi görünüyor. Bu haberde savaşın özellikle Türk otomotiv sanayisine etkilerine değinecek ve bizleri bekleyen çıkmaz sokaklara yakından bakacağız.

Dolar ve Euro'nun Artışı

Her savaşın olmazsa olmazı "ekonomik sarsıntı" henüz sabah saatlerinde kanayan yaramız döviz kurunu vurdu. Piyasaların açılması ile birlikte dolar kuru 14.22 TL'ye, euro kuru ise 16 TL'ye kadar yükseldi. Satırları yazdığım esnada düşüş hareketi gösteren kurlar, beraberinde sektöre yansıyacak yeni zamları da tetiklemiş oldu. Günümüzde zaten fahiş olan otomobil fiyatları, önümüzdeki ay bir kez daha yükselecek gibi görünüyor.

Fakat krizin şiddeti dolar ve ruble arasındaki ilişkiye bakıldığında daha net görünüyor. Ruble karşısında yüzde 5'in üzerinde değer kazanan dolar, Rusya Merkez Bankası'nın döviz piyasasına müdahale etmesine neden oldu. Dolar/ruble paritesi yüzde 87'nin üzerine çıkarak son 6 yılın zirvesine ulaştı.

Oil pumps and rigs at large oilfield

Bir rekor da bu esnada brent petrolden geldi. Rusya'nın Ukrayna'ya operasyon başlatması ile birlikte brent petrolün varili 103 dolara kadar ulaştı. Böylece varil fiyatı tam 8 yıl sonra 100 doların üstüne ulaşmış oldu.

Brent petrolün fiyat artışının bize direkt zam olarak döneceğini belirtelim. Hem dolar kuru hem de brent petrolün fiyatının artışı, hafta kapanmadan yeni akaryakıt zamları ile karşı karşıya kalabileceğimiz anlamına geliyor.

Üretim ve Üretim Sıkıntıları

Otomotiv sektörünün ihtiyacı olan ana metallerin büyük bir kısmı Rusya'dan geliyor. Hatta dünyanın en geniş paladyum ve nikel yatakları şu anda Rusya topraklarında. Otomobiller için çok önemli olan bu metaller; katalitik dönüştürücülere, hatta lityum iyon bataryalara dönüştürülüyor. Eğer Rusya, dünyanın geri kalanına bir ambargo uygularsa sektörde ikinci bir "çip krizi" vakası yaşanabilir.

Dünyanın tek nikel ve paladyum kaynağı Rusya olmasa da, ambargonun fiyatları tavana vurdurabileceği gözlemleniyor. NBC'nin verilerine göre geçtiğimiz Aralık ayında paladyumun ons fiyatı 1.600 dolara kadar inmişti. Rusya Başkanı Vladmir Putin'in açıklaması ile birlikte fiyatların 2.400 dolar civarına yükseldiğinin altını çiziyor meslektaşlarımız. Bu da otomobillerde, üretilse bile, fiyat artışı demek.

Rusya'da bulunan üreticilerin işi de bir hayli zor. Eğer ambargo dünyanın geri kalanından gelirse, Rusya'daki tesisler üretim anlamında zor duruma düşecek. Hatta Rusya'nın en büyük üreticilerinden olan Gaz Grubu, "ambargo halinde üretim duracaktır" uyarısını yaptı.

Tabii ki Ukrayna ve Rusya'daki tesisler fiziksel olarak da bu durumdan etkilenebilir. Suriye'deki savaş nedeniyle Türkiye yatırımından vazgeçen Volkswagen'in, Rusya'daki tesislerine ne yapacağı ise merak konusu...

Kısacası ilerleyen günlerde sektörü ve otomobil tutkunu Türk halkını zorlu günler bekliyor olacak.