1.Jenerasyon: 1954-1962
Mercedes SL’in ilk jenerasyonu, W198 kodlu 300 SL ve W121 kodlu 190 SL ile başladı. Bunlardan dikkatleri üzerine çeken ise 300 SL olmuştu. Çünkü hem Gullwing (martı kanat) kapılara sahipti, hem de 256 km/s maksimum hız değeri ile döneminin en hızlı seri üretim otomobili olmuştu. Bu hız değeri zaten 64 yıl sonra bugün bile gayet etkileyici bir değer. Bu araçtan sadece 3.200 adet üretilmiş olması da aracı son derece nadir ve özel kılan durumlardan birisiydi.
190 SL versiyonu ise 300 SL’in şık tasarımını kullanıyordu. Fakat martı kanadı kapılar yerine sıradan kapılara sahipti ve bir roadster gövde tipindeydi. Motoru da 300 SL’deki 6 silindirli ünite değil de 4 silindirli bir başka üniteydi. Bu araçtan 300 SL’e göre çok daha fazla, yaklaşık 26.000 adet üretildi. Fakat yine de bu versiyon da günümüzün çok değerli otomobillerinden birisi.
2.Jenerasyon: 1963-1971
300 SL gibi başarılı bir ilk jenerasyonun ardından ikinci jenerasyonun işi hiç de kolay değildi. W113 kodlu bu ikinci jenerasyondaki versiyonlar ise 230 SL ve 280 SL olarak adlandırılmışlardı. Yine coupe ve roadster olmak üzere 2 farklı tipte geliştirilen ikinci jenerasyon SL’ler, kısa aks mesafeleri ile 1960’ların en iyi yol tutuşa sahip otomobilleri olmayı başarmışlardı.
Bu jenerasyonun kaputu altında ise 2.8 litrelik ve 200 beygir gücündeki bir motor görev yapıyordu. Aracın bu motorla ağırlığı ise 1.300 kg gibi bir değerdeydi. Fakat 300 SL’deki başarı tam olarak yakalanamamıştı da diyebiliriz.
3.Jenerasyon: 1971-1989
R107 adlı bu üçüncü jenerasyon, SL-Serisi’nin en uzun süren jenerasyonu olmasına ek olarak, Mercedes-Benz’in tüm modelleri arasında G-Serisi’nden sonra en uzun süren jenerasyonu da olmuştu. 18 yıllık bu uzun süreçte R107 SL, SL için birçok ilke de imza atmıştı. Bu ilklerden birisi, 3.5 litreden başlayıp zamanla 5.6 litreye kadar ilerleyen V8 motor idi. Aynı zamanda bu jenerasyonda motorla orantılı olarak aracın boyutları da büyüdü ve ağırlığı da 1.600 kg civarlarına ulaştı.
Fakat artan boyut ve ağırlığına rağmen 240 beygir civarında güç üreten opsiyonel 5.0 litrelik V8 motoru sayesinde son derece performanslı olmayı başarıyordu. Bu sebepten ötürü bu jenerasyon da tüm zamanların en etkileyici SL’lerinden olmayı başarmıştı.
4.Jenerasyon: 1989-2001
Yaklaşık 20 yıl süren üçüncü jenerasyonun ardından, yeni bir jenerasyonun sırası kesinlikle gelmişti. R129 kodlu bu yeni jenerasyon, keskin hatları biraz azaltarak daha yuvarlak hatlarla ortaya çıktı. Bu sayede SL, her zamankinden daha da modern bir görünüme kavuştu. Fakat aracın boyutları hemen hemen aynı kaldı. Aynı zamanda teknoloji anlamında da önemli gelişmeler oldu. Bunlar arasında yağmur sensörü, klima için bir LCD ekran, aktif süspansiyonlar gibi şeyler sayılabilir. Bu özellikler günümüzde bile birçok otomobilde görülemeyebiliyor.
4.jenerasyon SL ile birlikte gelen önemli bir başka değişiklik ise V12 motor opsiyonu oldu. 1999 yılında eklenen bu motor seçeneği, yıllardır spor otomobil olarak bilinen SL’i, süper otomobil klasmanına da bir miktar yaklaştırmıştı. Çünkü SL 55 AMG bu motorla, 353 beygir gibi oldukça iyi bir güç üretiyordu. Bu da o dönemin İtalyan egzotik otomobillerine denk gelen bir güç miktarı oluyordu.
5.Jenerasyon: 2001-2011
Mercedes-Benz ile AMG’nin ortak çalışmalarının günden güne artmasıyla, SL-Serisi de fazlasıyla performans kazanmaya başlamıştı. Artan güç değerleriyle daha iyi başa çıkabilmesi için de SL, beşinci jenerasyonunda daha uzun ve daha geniş olarak tasarlandı. Teknolojik anlamda da birçok gelişme kaydedildi.
Bu jenerasyonda birçok özel üretim versiyon da ortaya çıkmıştı. SL’in bu jenerasyondaki en güçlü versiyonu ise SL 65 AMG Black Series idi. Bu versiyonda çift turbolu bir V12 motor bulunuyordu. Motorun ürettiği güç ise 670 beygir gibi muhteşem bir değerdi. Bu sayede 0-100 km/s hızlanması 4 saniyenin altında gerçekleşiyordu.
6.Jenerasyon: 2011-Günümüz
Mercedes SL, yıllar boyu her jenerasyonunda güç ve teknoloji kazanarak ilerlemeye devam etti. Fakat bununla orantılı olarak aracın maliyetinde de bazı yükselişler gerçekleşti. Son jenerasyonun 585 beygir gücündeki AMG SL 63 versiyonu, 154.000$ (825.000 TL) gibi yüksek bir yurtdışı başlangıç fiyatına sahip oldu.
Aracın ağırlığı da bu jenerasyonda 1.800 kg civarlarına ulaşarak, SL jenerasyonlarının en ağırı hâline geldi. Fakat gelişen teknolojiler sayesinde, dinamik yol tutuş özellikleri ve muhteşem hızlanmasından hiçbir şey kaybetmedi. Hatta artan ağırlık, konfor miktarının da süspansiyon yumuşak moddayken çok iyi seviyeye gelmesini sağladı. Bu jenerasyon hâlâ satışta.
Mercedes-Benz SL’in Tüm Jenerasyonları
64 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan bu muhteşem Alman spor otomobili SL’in yeni yani 7.jenerasyonunun ise 2020 yılında ortaya çıkması bekleniyor. Eğer söylentiler doğruysa yeni SL, 800 beygir civarında güç üreten hibrit bir motor ile ortaya çıkacak.