Pick up modelleri gelişimlerini sürdürüyor. Önceki nesilde Türkiye'de de üretilmiş olan Isuzu D-Max de bu araçlar arasında bulunuyor. İlk bakışta makyaj görmüş gibi dursa da araçta yaşanan değişiklikler, kendisini segmentinde çok daha iddialı yapacak kadar iddialı.

Daha ilk bakışta LED far ve sis farı grubuyla dikkatleri üzerine çeken model eskisinden biraz daha kısa. Bu da kendisini piyasadaki büyük pick up modelleri arasında en küçüklerden biri haline getiriyor. Buna rağmen D-Max'in 5.2 metreden uzun boya sahip olduğu unutulmamalı.

Şasi üzerinde yapılan güçlendirmeler haricinde süspansiyon ve fren sistemleri de yenilenen modelin lastikleri de genişlemiş. Aracın sahip olduğu bütün off road değerlerinde iyileşmeler yaşansa da ilerleme kaydedilmeyen yerler de bulunmuyor değil.

MTV avantajını beraberinde getiren 1.9 litre hacimli turbo dizel motor artık 1 beygir daha az güç üretiyor. Üretilen tork değeri de eskiden olduğu gibi segmentindeki en düşük değer olarak dikkat çekiyor. Bu nedenle araçtan yüksek performans beklemek pek mantıklı değil.

Bununla birlikte zorlanmadığı sürece elde edilen düşük tüketim ve eskisine oranla, rakipleri karşısında fiyatının makul olması, Isuzu'nun şansını artırıyor. Artık standart olarak sunulan arka aks diferansiyel kilidi de araziye çıkacakların işlerini kolaylaştırıyor.

Aracın bi diğer büyük avantajı da sahip olduğu donanım seviyesi. Deri koltuklardan diz hava yastığına, çift bölgeli kliamadan adaptif hız sabitleme sistemine kadar sahip oldunan birçok kalem otomobilleri bile kıskandırmaya yetiyor. Bu arada D-Max'in Euro N-Cap'ten 2020 yılında 5 yıldızı kaptığını da hatırlatalım.

Peki bu avantajlar potansiyel müşterileri markaya çekmeye yetecek mi? Modelin diğer olumlu ve olumsuz özellikleri ne? Bu soruların cevapları için "Neden Almalı?" video serimizin bu yeni bölümünü izleyebilirsiniz. Her hafta yayınladığımız videoları takip etmek ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmak için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın. İyi seyirler!