Konsept: 1992 Volvo ECC
Tanıtım Yılı: 1992
Özellikler: Çevreciliğe olan ilgisi
Bu Konsepti Neden Hatırlıyoruz?
Volvo'nun ECC 1992 Konsept aracı, 1992'de tanıtılmasının ardından tüm dünyada oldukça büyük ilgi görmüştü. Bir o kadar da ilham kaynağı olmayı başarabilen konsept, Kaliforniya'daki Volvo İzleme ve Konsept Merkezi'nde (VMCC) geliştirilmişti. Araç ile ilgili akıllarda en çok kalan, geniş aile otomobili olmasının yanı sıra geleceğin ulaşım stiline ışık tutan çevreci özellikleriydi.
Volvo ECC (Çevresel Konsept Otomobil), geri dönüştürülmüş malzeme ve hibrit teknolojisinin kullanıldığı bir tasarım çalışması olarak çıkış yaptığı yıla damga vurmayı başarmıştı. Aşağıdaki galeride inceleyebileceğiniz bu güzellik, bir hibrit elektrik ve gaz türbini motoru ile güçlendirilmişti. Stil anlamında ilk nesil Volvo S80'den oldukça fazla ilham aldı.
Galeri: Volvo ECC 1992 Konsepti
ECC için rahatlıkla söyleyebileceğimiz bir nokta var: S80'den sonraki Volvo modelleri için yeni bir tasarım dili oluşturdu ve buna öncü oldu. Bu güzellik, Volvo P80 platformu üzerinde inşa edildi ve yeniden şarj için jeneratörü çalıştırmak adına, yukarıda dediğimiz gibi bir gaz türbini motoru kullandı.
Gaz türbini ile ilgili daha fazla bilgi vermemiz gerekirse, bu motor türü, pistonlu geleneksel içten yanmalı motordan daha yüksek bir termodinamik verime sahip olmasıyla biliniyor diyebiliriz. Sürücü, gösterge panelindeki anahtarlarla gaz türbini elektrik ve hibrit arasında geçiş yapabiliyordu.
Hazır güç aktarma organlarından bahsetmişken, aracın performans rakamlarına da girelim. Toplamda 0,23'lük bir sürtünme katsayısına sahip olan bu çevreci bebeğimiz, 96 beygir gücü üretebiliyordu. ECC, 0'dan 100 km/sa hızlanmasını EV modunda iken 23 saniye, türbin devreye girdiğinde ise 12.5 saniye yapabiliyordu. Aracın azami hızı en yüksek hız 175 km/sa olarak ölçüldü. Aracın menzili, tek başına pille 145 km ve türbin için tam bir yakıt deposuyla birleştirildiği zaman yaklaşık 668 km olarak belirlenmişti.
Volvo ECC'nin, Kaliforniya'nın "Sıfır Kirlilik Araçları" (ZPV) arayışında olduğu bir zamanda piyasaya sürüldüğünü hatırlatırsak, dönemin şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda gaz türbini ile zamanın ihtiyaçlarını karşılamadığını hatırlatmak isteriz. Öyle ya da böyle, kendisi zamanına damga vurmuş bir konsept olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.