Kara Şimşek – Pontiac Trans Am
Bir dönemler TRT'nin de gözbebeği olan Kara Şimşek, günümüze uzanan bir efsaneye dönüşmüş durumda. David Hasselhoff'un başrolünü üstlendiği dizideki en büyük yardımcısı olan K.I.T.T, bir Pontiac Trans Am'i temel alıyordu. Teknolojik donanımları ile her türlü sorunun üstesinden gelebilen bu araç, şu anda adı bilinmeyen bir koleksiyonerin elinde. İddialara göre bu kişi aracı 2011 yılında elinden çıkartmak istese de gelen yoğun talep sonrası fikrini değiştirmiş. Tabii şu dönemlerde aracın çok daha pahalıya satılabileceği de ortada.
Batman – Lincoln Futura/Batmobile
Günümüzde çizgi roman filmleri eskisinden çok daha ilgi gördüğü için artık sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap etmek zorunda. Fakat 60'lı yıllarda durumun pek de böyle olmadığını söylemek yanlış olmaz. Bir dönemler yayınlanan Batman dizisi, tamamen çocuklara özgü şakaları ve şaşırtıcı diyalogları ile günümüzde kült bir klasik olmuş durumda. İşte bu dizinin de bir parçası olan 1955 model Lincoln Futura isimli konsept araç, dünyanın sahibine en çok kar ettiren modellerinden biri konumunda. Yıllar önce It Started With a Kiss'in setine giriş yapan bu özel model, George Barris tarafından sadece 1 dolara satın alındı. Barris modeli 2013 yılında Rick Champagne isimli bir iş adamına tam 4.6 milyon dolara sattı.
Gone In 60 Seconds – Eleanor
Dünya sinema tarihinin en tartışmalı filmlerinden biri olan Gone In 60 Seconds'ın, otomobil tutkunları için yeri oldukça ayrı. Tabii ki bizler için önemli olan oyunculuklar, senaryo ya da diyaloglar değil. Film içerisinde birbirinden güzel otomobilleri görme fırsatımız bulunuyor fakat bunlar arasında “Eleanor” isimli özel model dikkat çekiyor. Chip Foose ve Steve Stanford gibi özel isimlerin tasarladığı bu Mustang GT500'den film için tam 11 adet üretilmiş. Bu modellerin pek çoğu daha sonra parçalanmış olsa da yakın çekimler için kullanılan ve yürür durumdaki bir model, açık artırma ile tam bir milyon dolara satılmış durumda.
Back to The Future – DeLorean
Açık konuşmak gerekirse içimdeki otomobil aşkını oluşturan filmdir Back to The Future. Doktor Emmett Brown'ın çılgın dehasının geliştirdiği “zaman makinesinin” ilk kez ortaya çıkışını hala dün gibi hatırlarım. Parıl parıl parlayan alüminyum gövdesi ile zamanının çok ötesinde olan tasarımı, hala bir DMC-12 tutkunu olmamı sağlıyor. Filmler için tam 7 adet prototipi üretilen bu canavardan maalesef dünya üzerinde şu anda 3 adet bulunuyor. Bunların ikisini Universal Studios'un kendi tema parklarında görebilirsiniz. Araçlardan biri ise adı açıklanmayan bir kişiye 541.000 dolar karşılığında satılmış durumda.
James Bond – Aston Martin DB5
Beyaz perdedeki otomobiller dendiğinde akla ilk olarak James Bond'un ikonik Aston Martin DB5'inin geldiğini biliyoruz. Britanya'nın gözbebeği olan bu özel model, Sean Connery'nin can verdiği Bond'un pek çok macerasında kendisine eşlik etti. Araçları film için kiralayan Aston Martin, daha sonra modelleri bir radyoda DJ'lik yapan Jerry Lee'ye sadece 12.000 dolar karşılığında sattı. 2010 yılında model, tam 4.1 milyon dolar karşılığında ünlü koleksiyoner Harry Yeaggy'nin koleksiyonuna katıldı.
Ghostbusters – Ecto-1
Geçtiğimiz günlerde Lego versiyonu çıkan Ecto-1, dünya sinema tarihinin ikonlarından biri. Hayalet Avcıları ismi ile bildiğimiz ekibin olmazsa olmazı olan bu özel model, aslında Cadillac Miller-Meteor isimli bir ambulans modelini temel alıyor. Çılgın dekorlar ile süslenen model şu sıralarda zamana yenik düşmüş olsa da, Ghostbusters adının haklarını elinde bulunduran Sony kendisine en iyi şekilde bakma konusunda ısrarcı. Sony'nin California'da bulunan tesisinde bulunan model, yeni filmler için tekrar tamir edilebilir.
Mad Max – Pursuit Special
Pek çok genç otomobil tutkununu BFGoodrich lastikler ile tanıştıran bu özel canavar, George Miller'ın orijinal Mad Max üçlemesinde karşımıza çıkmıştı. Ford Falcon tabanlı otomobil, “V8'lerin son örneklerinden biri” olarak nitelendiriliyor ve Max'in çorak topraklarda korku salmasına yardımcı oluyordu. Parasızlıktan ekibine ödeme yapamayan Miller, bu özel modeli kendi mühendisi ve dublörü olan Murray Smith'e ödeme olarak verdi. Smith, Mad Max 2 vizyona girene kadar aracı sakladı fakat bu filmin ardından yönetmen aracı bir hurdalığa teslim etti. Sinema tarihinin en önemli modellerinden birini parçaladıktan sonra tanıyan hurdacı, 80'lerin sonuna kadar aracı o halde garajında tuttu ve en sonunda Bob Fursenko isimli koleksiyonere satıldı. Pursuit Special, şu anda eski haline restore edildi ve Fursenko'nun müzesinde yerini koruyor.