22 Haziran 1955
Bu tarihte, Alpine markası bir yarış ve spor otomobil üreticisi olarak resmiyete kavuştu. Aslına bakarsanız Dieppe’de bir garaj sahibi olan Jean Rédélé’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında Renault 4CV ile yakaladığı başarılar ile Alpine ismi 1954’te oluşturuldu.
İlk günler
Mille Miglia ve Coupe des Alpes gibi büyük motor sporları etkinliklerinde adından söz ettiren Rédélé, minik 4CV üzerinde ciddi modifikasyonlar yapmıştı. Örneğin orijinalde 3 ileri olan vites kutusunu 5 ileriye çeviren Fransız, 1950’lerde Le Mans ve Sebring gibi yarışlarda elde ettiği başarılar ile Coupe des Alpine’ye atıfta bulunarak 1954’te Alpine adıyla resmiyete kavuştu.
1960'lar - İlk Alpine modeli
Rédélé’nin o dönemde farkında olmadığı şey ise İngiliz üretici Sunbeam’in Alpine adlı bir otomobilinin olmasıydı. Bu karmaşa tarihi boyunca Alpine’in başına dert oldu.
1955’te Chappe kardeşler ile çalışarak fiberglas komponentleri otomotiv endüstrisine kazandıran isimlerden olan Rédélé, 4CV platformu üzerinden A106 adlı bir otomobil geliştirdi. Tasarımında İtalyan dizayn ustası Giovanni Michelotti’nin imzası bulunan otomobilin oldukça sert şasisinin bir parçası olan merkezi boru destek elemanı, ileride tüm Alpine’lerin alametifarkiası hâline geldi. Bu periyotta A106’yı temel alan 2+2 coupé A108 de 845 cc’lik Dauphine Gordini motoru ile yollara çıktı. 1958-1963 arası üretilen otomobil daha sonra 904 ve 998 cc motorlara kavuştu.
1960'lar - Yeni model
1962’de Brezilya’da Willys-Overland tarafından da imal edilen ve Interlagos adıyla da satılan A108 1960’larda artık yaşını belli etmeye başlamıştı.
Renault ile yakın ilişkiler içerisinde olan Alpine, 1962 yılında tanıtılan R8 sedan modelinin şasisini elden geçirerek A110 Berlinette Tour de France adlı otomobilini tanıttı. İlk olarak 52 bg (38 kW) gücündeki 956 cc motorla yola çıkan otomobil 1970’lerde 1.8 motora geçti ve gücünü 182 bg’e (134 kW) kadar çıkardı. Ağırlığın da 620 kg olduğunu düşünürseniz makinenin performansı takdir edersiniz ki inanılmaz idi.
1960'lar - Yeni fabrika, ralli başarıları
1968 yılına kadar rallide A110 ile ciddi başarılar elde eden Alpine, Renault’nun bu spordaki tüm bütçesini arkasına aldı. Bu sayede Alpine amblemli otomobiller Fransa’da Renault servislerine girme hakkı kazandı. 1968’de gelen asıl başarıda ise Renault R8 Gordini’nin 1.440 cc’lik motorunun etkisi büyüktü.
1969’da Dieppe’de yeni bir tesis açan Alpine, rallide homologasyon kurallarına göre parça üretme konusundaki öncü markalardan birisiydi.
1970'ler - Petrol krizi ve ölümden dönüş
1971’de Monte Carlo Rallisi’ni Renault 16 temelli motora sahip araçlarıyla birinci, ikinci ve dördüncü tamamlayan Alpine, 1973 senesinde A110 1800 ile aynı yarışta ilk üç sıra ve beşinciliği kapattı ve o sene Porsche, Lancia ve Ford’un önünde şampiyon oldu. Bu dönemde Alpine A110 üretimi arttı ve artık İspanya, Meksika, Brezilya ve Bulgaristan’da imalat üsleri vardı.
1973 yılında küresel petrol krizinin tüm dünyayı çalkalaması Alpine’in 72’de 1.421 olan satışlarını 2 sene içinde 957’ye kadar düşürdü. Burada batmaya iyice yaklaşan Alpine’in imdadına tüm bu yıllar sıkı çalıştığı Renault yetişti ve Fransız üretici Renault bünyesine dâhil oldu.
1970'ler - A310, rekabet kızışıyor
Alpine’i 1973’te batmanın eşiğine getiren mevzu, aslında A110’un halefi A310’un tam olarak petrol krizine denk gelmesi idi. Öte yandan Alpine’in ralli başarılarına diğer üreticilerden Lancia Stratos gibi “özel” otomobillerin gelmesi de ket vurdu.
Arkadan motor ve boyut felsefesi ile A110’a çok benzeyen Stratos’un artısı Ferrari motoru kullanmasıydı. 1974’te Renault 17 Gordini’ler ile yarışan ekip Michigan’da kazanmayı başardı ancak Renault desteği ile birlikte Alpine gözünü başka hedeflere dikti: Le Mans.
1970'ler - Le Mans, açık tekerlek serileri
1978’de Renault Alpine A442B ile Le Mans’a katılan ekip, 1972’de Thérier’nin sürdüğü özel A110 ile sporda turbo motoru kullanan ilk takım olmuştu. Bu başarı üzerine Le Mans’a da bu teknolojiyi entegre eden Alpine’in 1971 itibarıyla ilk olarak Formula 3 ve daha sonra da Formula 2 olmak üzere bir dizi açık tekerlekli yarış aracı da ortaya çıktı.
Ancak F2’de rekabetçi bir Renault motoru olmayınca marka Elf 2 ve Elf 2J adıyla lanse edilen Ford-Cosworth ve BMW motorları ile yola devam etti. 1976’de 2.0 Renault motoruna kavuşan ekip, bu sene Jean-Pierre Jabouille ile Avrupa F2 şampiyonasını kazandı. 1977’de F1’e de giren ekip René Arnoux ile Martini adı altında ikinci bir F2 aracına kavuştu fakat Alpine Le Mans ve F1’e odaklanmak adına bu aracı Willi Kauhsen’e sattı.
1980'ler - Yol otomobillerine dönüş
A110’un halefi A310, arkadan motorlu ve Renault 17 TS/Gordini’nin 1.6 motorunu kullanan iki kapılı bir coupe idi. 1976’de Robert Opron tarafından güncellenen araç daha güçlü V6 PRV motora kavuştu. 2.6 litrelik ünite Alpine’in elinden geçmişti ve 4 ileri şanzımana sahipti. Daha sonra Group 4 araçlarının 5 ileri şanzımanına kavuşan araçlarda hacim arttı ve 3 adet çift boğazlı Weber karbüratörler kullanmaya başladı.
A310 Alpine daha sonra plastik ve polyester komponentlerden üretilen Alpine GTA’ya dönüştü. 1985 yılında V6 turbo yelpazeye eklenirken1986’da polyester parçaların kesiminde 3.500 barda çalışan su jetine sahip robotlara görev verildi.
1987 yılında çevreci önlemlere göre modifiye edilen Alpine GTA V6 Turbo, bu sayede Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre pazarlarına da giriş yaptı. 1989’da markanın 35’inci yılını kutlayan GTA Mille Miles adlı 100 adetle sınırlı bir özel versiyon sunan Alpine, bu araçlara parlatılmış alaşım jant, ABS, özel deri döşeme ve renk gibi detaylar eklemişti.
1990'lar - 7 Nisan 1995, yolun sonu
1991’de Alpine’in son yol otomobili olan A610 yollara çıktı. Her ne kadar içi ve dışı yenilense de araç temelde GTA’nın bir türeviydi. Şasiye dokunuşlar yapılsa da merkezi boru destek elemanı aynen korundu. Klima, hidrolik direksiyon gibi donanımlara da kavuşan A610’dan 67’si sağdan, 751’i soldan direksiyonlu olmak üzere 818 adet üretilmişti.
Alpine fabrikası A610’dan sonra Renault Sport Spider üretimine odaklandı. 7 Nisan 1995’te son A610’un banttan indiren Dieppe tesisi, daha sonra Renault 5 üretimine odaklandı. İngiltere pazarında Sunbeam Alpine yüzünden R5 Gordini adıyla satılan bu otomobillerin Britanya’daki hakları daha sonra PSA Peugeot Citroën’e geçti.
1980’lerde özel R5 Turbo modellerinin üretimini yapan Dieppe tesisi daha sonra Renault Clio Williams ve RenaultSport Spider imalatına odaklandı. Clio 2’nin ilk versiyonları (RS 172, RS182 ve Clio V6 gibi) da Dieppe’de üretildi. 1989 ile 1995 arasında A710 Berlinette 2 adlı yeni bir Alpine modeli için çalışmalar da yapıldı fakat sadece 2 prototip üretimi ardından proje maliyeti yüzünden bu araç hiçbir zaman yollara çıkmadı.
2016-2017 - Alpine yeniden doğuyor
Catheram Cars’a giden ve daha sonra Renault bünyesine geri dönen Alpine ismi, 2016 yılında Vision adlı konseptle geri dönüşünün sinyallerini verdi. Orijinal A110’a hem tasarım hem de isim olarak sadık kalan otomobil 2017 yılında yollara çıktı.
1.8 TCe motora sahip otomobil 252 bg (188 kW) gücü ve tamamen alüminyum gövdesi sayesinde 1.080 kg’de tutulan ağırlığı ile temel aldığı modele olabildiğince sadık kalmayı başardı. Daha sonra Legend, Pure gibi özel versiyonlara da kavuşan Alpine A110’a 292 bg (215 kW) gücünde bir de S versiyonu eklendi. İleri aşamada bir de SUV üretecek olan markanın geleceği şu an için parlak görünüyor çünkü A110’lara olan talep gayet iyi durumda.
2021 - Alpine ismi tam anlamıyla F1'e dönüyor
Kardeş sitemiz Motorsport.com’un haberiyle Alpine’in 2021 itibarıyla Renault F1 Team’in yerini alacağı ve Fransız bayrağını temsil eden beyaz, mavi ve kırmızı renklerle yarışacağını öğrendik.
Renault Grubu'nun yeni CEO'su Luca de Meo’nun yeniden yapılanma stratejisi kapsamında Alpine’in başına getirilen Cyril Abiteboul, bu ekibin takım patronu olmayı da sürdürecek.
Newest slideshows
14 / 14