2017 yılındayız ve artık elektrikli araçlar yavaş yavaş "anaakım" olmaya başladı. Dünya üzerinde artık 1 milyondan fazla EV ve plug-in hibrit araç var ve her geçen gün batarya teknolojisinin gelişimiyle bu tür araçların en büyük sıkıntısı olan menzil ve şarj süresi sorunu yavaş yavaş ortadan kaldırılıyor. Bu yüzden EV dünyasına öncülük eden bir aracı masaya yatırmak istedik. Sayın David Kimble'ın otomotiv çizimlerini incelediğimiz köşemizde bu hafta dünyanın ilk seri üretim elektrikli aracı olan General Motors EV1'ı konuk ediyoruz. EV1, kağıt üzerinde bile özel bir makine. 

David Kimble'ın diğer çizimleri:

Bu çizimi asıl özel yapan şey, Kimble'ın EV1'a dair herhangi bir kesit çizim yapmamış olması. 1993'ün başlarında GM'i ziyaret eden otomotiv sanatçısı, Impact adlı konsepti ve parçalarını birçok kez inceleme şansı bulmuştu. Peki Impact neydi? Üretime hazır bir EV1 prototipi. Elektrikli araçların allanıp pullanmış birer go-kart olmadığını göstermek isteyen GM, kapılarını Kimble'a ve fotoğrafçı Neil Nissing'e açmıştı. İkili aracı ve batarya ünitesini Detroit'te; elektrik motorunu ve elemanlarını Anderson, Indiana'da; güç kontrol ünitesini ise Torrance, Kaliforniya'da fotoğraflamış. 

Unutmadan söyleyelim, bunlar Impact konsepti üzerinden üretilen 50 test aracına ait fotoğraflardı. Bu yüzden EV1 üretime hazırken Kimble her şeyi en baştan yapmış. Bu çabalar sonucunda ortaya hem aracın, hem de güç ünitesinin detaylı incelendiği birkaç çizim çıkmış. Burada gördüğünüz çizimler, EV1'ın güç ünitesinin iç mekan ve gövdeye rağmen genel hatlarıyla görülebildiği nihai çalışmaya ait.

 

GM Impact konsepti

Biraz da EV1'ı hatırlayalım. Hikâyesi yukarıda bahsettiğimiz Impact konseptiyle 1990'da başlayan araç, Kaliforniya'nın sıfır emisyonlu araç konusundaki atılımı sonucunda ortaya çıktı. GM, küçük bir test filosu ile başladığı yolculuğun sonucunda EV1'ı 1996'da piyasaya sürdü. Sadece Saturn bayilerinden 34,000 $'a (2017 yılında 55,000 $ civarına tekabül ediyor) satın alınabilen EV1, iki koltuğa ve kısıtlı menzile sahip bir araç için biraz pahalıydı. Ancak bu pek bir sorun teşkil etmiyordu zira GM, EV1'ı sadece kiralıyordu. O günlerde bile sadece Güney Kaliforniya ve Arizona'da yaşayan kişiler aracı alabiliyordu.

Buna rağmen araç pazara sürüldüğünde büyük ses getirdi. Ön ve arka düzeni birbirine bağlayanT şeklinde batarya tepsisi,  tek kademeli şanzımana bağlı ve 137 bg güç üretebilen üç fazlı elektrik motorunu besliyordu. Aslında günümüz elektrikli araçlarından çok da farklı sayılmaz ancak 97 km menzil sunan ve 6 saatte şarj olan 20 kurşun-asit batarya işleri dönemine göre normal yapıyor. 1999'da gelen ikinci nesil EV1'larda NiMH (Nikel-metal hidrit) bataryalar, aynı şarj süresini sunuyordu ancak menzili ikiye katlıyordu. Her ne kadar hafif plastik, alüminyum ve diğer hafif özellikli malzemelerden yapılmış olsa da bataryalar, EV1'ın 1,406 kg'lık boş ağırlığında etkili oluyordu.

 

GM EV1 kesit çizimi David Kimble

Kesit çizimlere dikkatli bakarsanız batarya tepsisinin kabini geleneksel önden motor-arkadan çekiş düzenine sahip manuel şanzımanlı araçlardaki gibi ikiye böldüğünü (yukarıdaki resim) fark edeceksinizdir. Tepsinin T-tepsisi ve arka süspansiyon elemanları EV1'ın kıvrımlı gövde çizgilerinin ardında neredeyse görülüyor. Bu durum ile Kimble çizimlerinde çok fazla karşılaşmayız ancak burada tahrik sistemi ve aracın tamamı ayrı ayrı çizilmiş olduğu için bu kare mümkün olmuş. Magnezyum jantlar ve düşük yuvarlanma direnci için optimize edilmiş Michelin Momentum lastikleri de detaylı olarak görüyoruz.

Biraz ilerlediğimizde elektrik motoru ve tahrik sistemi karşımıza çıkıyor. Bu ikilinin ne kadar basit ve güzel olduğuna dikkat edin. Tipik bir şanzımanda göreceğiniz bol sayıda dişlinin aksine tahrik dişlisi ve redüksiyon (devir düşürme) dişlisinden oluşan basit bir düzen ile karşılaşıyoruz. Motor kapağının altında gaz bağlantısı, yakıt hattı veya görünür valf dizisi yok - sadece elektrik motor, biraz kablo ve devre panosu var.

GM EV1 kesit çizimi David Kimble
GM EV1 kesit çizimi David Kimble
GM EV1 kesit çizimi David Kimble

Basit ama etkili güç ünitesi, EV1'ın 97 km/s hıza yaklaşık 9 saniyede ulaşmasını ve 128 km/s maksimum sürat değerine (limitli) sahip olmasını sağlıyor. Bunlar bir Tesla kadar olmasa da, 1990'ların sonunda görülen kompakt bir araç için gayet yeterli rakamlar. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ancak ön bölümde GM amblemi var. EV1, General Motors'un sadece "GM" etiketiyle sattığı tek binek otomobil.

EV1'ın ömrü maalesef kısa sürdü. GM, tüm kira kontratlarını feshedip araçları 2002'nin sonuna kadar geri toplayarak programı 2003 yılında iptal etti. Araçların kimisi müzeye giderken üretilen 1,117 EV1'ın neredeyse tamamı parçalandı. Üzücü, değil mi?

 

EV1'ın böylesine aniden piyasadan çekilmesine dair birkaç komplo teorisi var. Kimisi, GM'in teknolojiyi daha fazla geliştirerek pick-up ve spor araç segmentini baltalamak istemediğini öne sürüyor. Diğer tezlerde ise elektrikli araçların basitliği dolayısıyla GM'in parça satışlarının azalmasından korktuğu iddia edliyor. Bunlardan en ekstremi ise büyük petrol firmalarının elektrikli araç konseptinin geleceğine dair tüm umut ve hayalleri yıkmayı hedeflemesi.

Bu fikirler ayrı bir tartışma konusu. Ancak gelin biraz da GM'in gözünden bakalım. Marka, ürettiği her EV1'dan zarar ediyordu. 34,000 $'lık fiyata rağmen her araç, GM'e 80,000 ile 100,000 $ arasında maloluyordu. Buna ek olarak EV1 piyasadayken benzinin galonu yaklaşık 1 $ civarındaydı.

EV1'ın ana hedefi emisyonları düşürmekti ancak ucuz benzin varlığında insanları performansı, yolcuya sunduğu alan ve menzili sınırlı olan elektrikli araçlara geçiş için teşvik eden bir şey yoktu. GM bile EV1'ın o dönemde iyi bir iş modeli olmadığını kabul ediyor.

Bir diğer deyişle EV1, zamanının ötesinde ve fantastik bir teknolojik atılım idi.

Galeri: GM EV1 kesit çizimi David Kimble

Fotoğraf: DAVID KIMBLE