Japon üreticilerden gelen birçok spor otomobil gördük; bunların bazıları zamana karşı direnerek hâlâ piyasada tutunmayı başarırken, bazıları ise tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gittiler. 1990'larda Honda'nın Civic modeline getirdiği ilginç bir versiyon bu haftaki konuğumuz oluyor.
Nedir bu araç?
Del Sol iki koltuklu, motoru önde yer alan, önden çekişli, çıkarılabilir tavan panellerine sahip bir otomobil. Nispeten uygun fiyatlı olan model sürücülere direksiyon başında keyif vermek için tasarlanmıştı.
Nerede, ne zaman üretildi?
Honda'nın roadster'ı Japonya ve Avrupa'da 1992 yılı içinde tanıtıldı. Tüm modeller Honda'nın Japonya'da bulunan Suzuka fabrikasında üretildi. A.B.D.'de 1997 yılıyla birlikte satışı durdurulan model Avrupa'da, Japonya'da ve ülkemizde bir süre daha alıcılara ulaştı.
Teknik veriler
Honda Civic'i temel alan Del Sol, 1990'lı yılların spor otomobili tanımına son derece uygun bir otomobil idi. Kompakt sayılabilecek 1.5 litrelik ve 1.6 litrelik benzinli motorlar ile sunulan araç ürettiği gücü 5 ileri manuel veya dört ileri otomatik şanzıman vasıtasıyla ön tekerleklere iletiyordu.
Çıkarılabilir, metal tavan panellerine ve arka cama sahip otomobil tam manasıyla bir "üstü açılır araç" değildi, daha çok "targa top" diye tabir edilen kategoriye dâhildi.
Peki kötü giden neler vardı?
Tüm zamanların en kötü spor otomobili olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta, ülkemizdeki popülaritesini de göz önüne aldığımız zaman, 13 inç çapındaki ufak jantlarına rağmen sunduğu hassas yol tutuşu, iyi fren performansı ve virajlı yollarda size keyif vermeye yetecek gücü ile Del Sol için kullanması oldukça eğlenceli bir araç diyebiliriz. 1990'lı yılların ortasında sıkıcı Honda yelpazesine gelen taze kan; sanırım Del Sol'u en iyi bu tabir tanımlıyor.
O hâlde sorun neydi? İlk olarak kalite sorunlarıyla başlayalım. Karmaşık targa tavan sızıntılara ve gürültüye karşı etkisizdi; bu da birçok alıcıyı 1992 ve 1994 yılları arasında aracı almaktan vazgeçirdi. Sıkıntılı ikincil aydınlatma ve diğer küçük problemler, 1996 yılında aracın zayıf kalitesi dolayısıyla üretimden kaldırılacağına dair söylentilerin çıkmasına neden oldu. Buna rağmen Honda aracı bir sene daha piyasada tutmaya karar verdi. Bunun çok da zekice bir hamle olduğunu söyleyemeyiz çünkü 1997 yılında dünya çapında satılan Del Sol adedi sadece 5,603 idi.
Birçok araç sahibi otomobilin iç mekanında kullanılan malzeme kalitesinin düşüklüğünden de şikayetçiydi. O dönemdeki Japon otomobillerinde olduğu gibi Del Sol'da da oldukça sade bir kabin tasarımı hakimdi fakat konu kullanışlı cihazlar olduğunda araç zamanının gerisinde kalıyordu. Dahası, ilk üç model yılında baz modellerde elektrikli yan aynalar, yolcu hava yastığı ve hidrolik direksiyon gibi donanımlar sunulmamıştı. Araç selefi CRX'ten (aslında Del Sol ülkemizde bu isim ile satıldı) çok daha "ucuz" hissettiriyordu.
Ayrıca aracın pazarlanmasında da problemler yaşandı. 1994 yılında aracın güç ünitesi yelpazesine 162 bg (119 kW) güç üretebilen 1.6 litrelik DOHC motorun VTEC versiyonu eklenmişti. Hiyerarşik olarak daha altta yer alan Si türevinde de bir VTEC motorun bulunması, müşterilerin kafasının karışmasına neden olmuştu.
Sonuç
Dediğim gibi, araç kesinlikle dünyadaki en kötü spor otomobil değil. Açıkçası uygun fiyatı ve dışarıdan bakıldığında tahmin edemeyeceğiniz teknik özellikleri nedeniyle Del Sol'u sevdiğimi belirteyim. Birçok kişi hâlâ aracın Mazda MX-5/Miata'ya (elbette 1990'lardaki modele) bir alternatif olabildiğini düşünüyor. Hatta bazıları, Del Sol'un yol tutuşu ve frenleme konusunda MX-5'ten daha iyi olduğunu iddia ediyor.
Türkiye'de ikinci el piyasasına göz attığınızda bu araca dair birçok örnek görebilirsiniz fakat fiyatlar çok dalgalı. Dört kişiyi taşımak zorunda değilseniz, güneşin tadını çıkarmayı seviyorsanız ve bütçenizi zorlamak istemiyorsanız kesinlikle Del Sol'a bir şans vermelisiniz.
Fotoğraflar: AutoWP
Kaynak: Automotive ve ClubDelSolMalta
Galeri: Honda Del Sol