2017 DS 7 Crossback İlk Sürüş İncelemesi

DS Automobiles'in, PSA grubunun premium markası olmasına karar verilmesi ve sonrasında da piyasaya bu marka adıyla araçlar sürmesinin üzerinden dört yıl geçti. Renault'nun da Alpine markasıyla spor otomobiller pazarına daha etkili bir dönüş yapmasıyla Fransız üreticilerde hareketlilik gözlenebiliyor. Bununla birlikte DS'in, oturmuş bir premium marka olması için en az 15 yıl gerekiyor. En azından PSA grubunun beklentisi bu şekilde. Yine de durum, her büyük fuarda etkileyici konseptler sergileyip bir türlü seri üretime geçemeyen Çinli markalarınkinden iyi.

Az da olsa Citroen'in gölgesinde kalan DS, DS 3, DS 4 ve DS 5 gibi modellerle temsil ediliyor olsa da bu araçların artık yaşlanıyor olması kısa vadede marka için iyi değil. Firmanın kurulmasının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen yeni bir modeli olmaması da çalışmaların hızlanmasını gerektiren nedneler arasında. Dünyanın sürekli SUV modellere yönelmesini de gören DS, ilk yeni otomobilinin bu şekli almasını istemiş ki hareketin mantıklı olduğu söylenebilir. Bu yepyeni modelin incelemesini de kendi evi olan Paris çevresinde yapma imkanı bulduk.

Sağlam bir teknik temel

PSA grubunun global platformu olan EMP2'yi kullanan DS7 Crossback bu nedenle bazı özelliklerini Peugeot 3008 ile paylaşıyor. Bu noktada farklılıkları da belirtmeden geçmeyelim. Örneğin Peugeot'nun aksine DS'te yer alan süspansiyon sistemi, arka aksta çok kollu. Ayrıca mühendisler, gövde parçalarını birleştirmek için yeni bir teknoloji kullanarak, ağırlığı artırmadan burulma direncinin yaklaşık %25 artmasını sağlamış. Bunun sonucunda elde edilmek istenen şeyse daha dengeli bir sürüş ve sessiz bir kabin.

Ölçülere gelecek olursak DS 7 Crossback'in 4.57 metre boya, 1.89 metre genişliğe ve 1.61 metre yüksekliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. DS Automobiles, bu modelini, Audi Q3 ve Volvo XC40 gibi araçların rakibi olarak görüyor. DS 7'nin boyu 4.6 metre sınırının altında kalsa da rakipleri yaklaşık 8 cm daha kısa ve iç mekanları da bu nedenle daha dar. Bu nedenle aracı daha çok Audi Q5 gibi modellerle karşılaştırmamız daha yerinde olacaktır.

DS 7 Crossback, görünüm konusunda da farklı olmayı başarıyor. DS LED Vision isimli farlar dört LED modülüne sahip. Bunların farklı şekillerde birleşmeleriyse altı farklı aydınlatma moduna sahip olduğu anlamına geliyor. Aydınlatma menzili 200 ile 500 metre arasında değişiyor. Işığın aydınlatma genişliği de değişiyor. Özellikle de kavşaklarda. Bu teknoloji, klasik Citroen DS'e göz kırpıyor.

İç mekan özellikleri premium mu?

Test ettiğimiz araçta yer alan Performance Line donanım paketi, Alcantara döşeme ön panel, koltuklar ve kapı içleri gibi bir donanımla geliyor. Sonuç olarak gözümüze biraz fazla kalabalık gelmiş olsa da malzeme ve işçilik kalitesinin başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Renk konusunda çok risk alınmayan aracımızda bir sürü farklı malzeme birlikte kullanılmış. Yumuşak ve sert plastikler, alüminyum, Alcantara ve piyano siyahı kaplamalar homojen görünmüyor.

Teknolojik donanımlara bakacak olursak DS 7 Crossback'imizin  dijital gösterge paneliyle donatıldığını görebiliyoruz. Ayrıca orta konsolda 12.3 inçlik büyük bir dokunmatik ekran da bulunuyor. Bu, sezgisel bir ekran olsa da ergonomik olduğunu söylemek zor fakat en azından Android Auto ve Apple CarPlay donanımda var. Gösterge panelininse Peugeot 3008 ve 5008 kardeşlerde olduğu gibi kişiselleştirmeye izin verdiğini söyleyebiliriz. Bu bölümde navigasyon, müzik sistemi bilgileri veya DS Night Vision verileri görülebiliyor. Bu sonuncusu, PSA grubunun yeni teknolojilerinden bir tanesi ve temel olarak 100 metre menzilli bir gece görüş sisteminden oluşuyor. Önünüze çıkabilecek engeller sarı dörtgenler içerisine alınırken önünüzdekiler kırmızı renkli olarak gösteriliyor.

İç mekan genişliğine bakacak olursak DS 7 Crossback'in bu bölümde de başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak arka koltuklarda iki yetişkin için bol bol yer sunuluyor ve ortada bir kişi daha taşımak istiyorsanız yerde bir çıkıntı olmadığından işiniz kolaylaşıyor. Bagaj hacmi, C segmenti SUV modelleri arasında başarılı. 555 ile 1.752 litre arasında değişen hacim, Audi Q3 ve BMW X1 gibi araçlarınkinden büyük. Hatta kendisinden 10 cm daha kısa olmasına rağmen hacim, Audi Q5'inkinin (550 - 1.550 litre) bile üzerinde.

Motor performansı nasıl?

Yol testine geçmeden önce motor hakkında birkaç şey söylemek yerinde olur. Testimize konuk olan otomobilde kullanılan 2 litre hacimli, BlueHDI, turbo dizel motor, 180 beygir güç, 400 Nm tork üretebiliyor. Bu üniteyi diğer PSA grubu otomobillerinde de görmek mümkün. 8 ileri vitesli tam otomatik şanzımanla donatılan ünitenin gücü sadece ön aksa iletiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi, E-Tense isimli, şarj edilebilir hibrit seçenekle birlikte bizlerle olacak. Bu modelde kullanılan ve 200 beygir güç üretebilen 1.6 litre hacimli, benzinli motora bir çift elektrik motoru eşlik edecek ve karma güç 300 beygir olacak. 2019 yılında yollarda olacak bu seçenek öncesinde DS, güçleri 130 ile 225 beygir arasında değişen benzinli ve dizel motorlar sunacak. Bu arada testimiz sırasında ortalama yakıt tüketiminin 7.5 litre/100 km seviyesinde kaldığını belirtebiliriz.

Motor-şanzıman uyumunun başarılı olması, 1.535 kg'lık boş ağırlığın hissedilmesini zorlaştırıyor. Alınan performansın da başarılı olması olumlu olsa da aracın asıl ilginç yanları kaputun altında yer almıyor. Kamerayla sertlik değiştiren süspansiyon sistemi gibi bir donanım sunan DS 7 Crossback, bu donanımı Mercedes S Serisi gibi araçlarda bulanları şaşırtıyor. Ön bölümde bulunan kamera yolu sürekli izliyor ve bozukluklara göre süspansiyon sisteminin sertliği ayarlanıyor. Sistem, ayrıca direksiyon açısı ve frenleme gibi parametreleri de hesaba katarak her amortisöre farklı basınçlar uygulayıp aracın gövdesini düz bir şekilde tutabiliyor. Konfor moduna alındığında, bozuk yollarda bile DS 7 Crossback'in sunduğu konfor seviyesi üst düzeyde.

Aracın içerisine iki farklı karakter sıkıştırılmış oluyor ki bu segmentte bulunması gerçekten zor bir özellik.

Bu kadar konfor seviyesinin sportif sürüşten çalacağını düşünenler yanılıyor. Sürüş modları arasından Normal seçildiğinde pek farklılık hissedilmiyor olsa da Sport modunda süspansiyon sistemi birden sertleşiyor. Direksiyon sertleşirken vitesler de daha üst devirlerde değişmeye başlıyor. Bu sayede aracın içerisine iki farklı karakter sıkıştırılmış oluyor ki bu segmentte bulunması gerçekten zor bir özellik.

DS Connected Pilot olarak adlandırılan ikinci işlevsel teknoloji de yarı otonom sürüş sistemini işaret ediyor. Diğer markalarda da yavaş yavaş yaygınlaşan bu tip sistemler, adaptif hız sabitleyici ve şeritte kalma sistemiyle birlikte çalışarak 180 km/s'e kadar olan süratlerde otomobili şeridinde tutabiliyor. Üstelik sadece otoyolda değil, trafiğe girildiğinde de sistem görev yapabiliyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu yardımcı yarı otonom, yani eller direksiyon simidinden ayrı bir şekilde uzun süre devrede kalmıyor.

Sonuç

DS'in premium segmentlere germek için ilk sınavı başarıyla verdiği söylenebilir. DS 7 Crossback, iddialı ve etkileyici bir ürün. İlginç tasarımı ve teknolojik donanımlarıyla başarılı bir seçenek. Aracın konfor seviyesi ve kişiselleştirmeye uygunluğu kendisini farklı kılıyor. Üstelik Avrupa pazarlarında, eşdeğer donanım ve motor seçeneğine sahip bir Audi Q5 veya BMW X3 yaklaşık %20 daha pahalıya satılıyor.

Bu da ilgini çekebilir:

• 2017 DS5 So Chic 1.6 BlueHDI EAT6 | Neden Almalı?

Photoğraflar : Yann Lethuillier / Motor1.com