Geleceğin klasiği olmaya aday 10 otomobil

Kia Stinger

Hyundai'in kardeş markası Kia da performans otomobilleri alemine yeni yeni sağlam adımlar atmaya başlayanlardan.

Tabii ki Kia'nın bünyesinde BMW M3 gibi makineleri tasarlayan bir Biermann yok. Bu yüzden Kia Stinger, i30 N kadar çarpıcı bir makine olmasa da kesinlikle dikkate değer. Petrolhead'lerin ilgisini çekmeyi başaran ilk Kia modeli olduğunu düşündüğümüz Stinger, gelecekte klasikler arasına yerleşecektir.

Kia Stinger, en azından bizi etkilemeyi ve dikkatimizi çekmeyi başardı.

Honda Civic Type-R FK2

Volkswagen Golf GTI 90'larda formdan düşmeye başlarken önden çekişli hot hatch dendi mi çıtayı belirleyen Honda Civic Type R olmuştu.

FK2 jenerasyonu gelmeden önce üretilip üretilmeyeceği tartışılıyordu ancak nihayetinde Civic'in ateşli versiyonu bir kez daha onay aldı ve ortaya harika bir makine çıktı. Tabii FK2'nin ömrü, neredeyse hemen ardına gelen FK8'den dolayı çok kısa sürdü.

Buna rağmen FK2 hâlâ çok talep gören ve aranan bir otomobil. Bazı Honda bayileri, FK2 sahiplerine ulaşıp sağlam indirimle yeni nesle geçmelerini sağlamaya çalışıyormuş. Bu indirimin nedeni ise müşterilerin ellerindeki FK2'leri toplayıp daha sonra yüksek fiyata satmak imiş.

İşte gerçek bir geleceğin klasiği bu çılgınlığa neden olur.

Alfa Romeo 4C

Alfa Romeo'lar her zaman duygulara hitap eden otomobiller olmuşlardır. Petrolhead'lerin kalbine dokunana makineleriyle ünlü bu marka, maalesef son 10 yılda logosu değiştirilmiş Fiat modelleri sunmaktan pek de öteye gidemedi.

4C, Alfa için geri dönüşün simgesiydi. Üretimi geçenlerde sona eren coupe, İtalyan üreticinin şansını döndürmek için attığı adımların ilkiydi. Sonra da Giulia ve Stelvio geldi - ve başarılı da oluyorlar.

Tekrar 4C'ye dönersek hafif, ortadan motorlu ve Alfa amblemi taşıyan bir sürücü otomobili. Daha ne olsun? Net bir geleceğin klasiği daha.

Nissan Leaf

Şimdiye kadar listedeki parçalar hep dar bir kesime hitap eden, niş modellerdi. Bu... kesinlikle öyle değil.

Yavaş yavaş hayatımıza girmeye başlayan elektrikli araçlar ileride daha ana akım hâle gelecek. Yani ilk seri üretim EV'lerin ileride kül olmayacağını kim söyleyebilir?

Düşünsenize, çoğumuzun altında küçük ve sıkıcı binek otomobiller var ve dönüp MINI ve orijinal Beetle gibi makinelere baktığınızda modern hatchback'in temellerini atan bu araçların şimdi daha çok istendiğini görebilirsiniz.

Nissan Leaf'in ilk nesli bunu yapabilir mi? Neden olmasın?

BMW M3 E90/E92

BMW M3, performans otomobilleri klasmanının en üst sıralarında yer alan bir makine. Model özelinde baktığımızda ise en iyisi bizce E90 idi.

Spor coupe ve sedan versiyonu, ikinci nesilden beri sıralı 6 silindirli motorlardan besleniyordu ve bu düzen ona kendine has bir egzoz sesi ve karakter katıyordu. Yıl 2007'yi gösterdiğinde ise Münih'teki kadınlar ve erkekler oturup düşündüler ve tarif kitabından kurtulup kaput altına bir V8 sıkıştırmaya karar verdiler.

Ortaya çıkan sonuç, Avrupa'nın Amerikan "muscle car" kategorisine verdiği cevap idi - saf güç ve sofistikeliğin ideal karışımı. Doğal olarak kendisini hemen geleceğin klasiği listemize giriş yapıyor.

BMW 1M Coupe

BMW M3, E90/E92 jenerasyonu ile bir değişim içerisine girerken Bavyeralı marka, eski M3'lerin anısını modern zamanlara taşımak adına 1M'i piyasaya sürdü.

BMW M'in turbo beslemeli motordan beslenen ikinci modeli olan cep roketi, üretimde kaldığı süreçte çok ama çok popüler oldu. BMW ilk başta 1M Coupe'den sadece 2700 adet satmayı hedefliyordu ancak 40 bin £ fiyatlı model 6300'den adetten fazla üretildi. Günümüzde örneklerinin fiyatı hâlâ bu civarlarda. Yerini M2'ye bırakan ve etiket anlamından ondan çok uzakta olmayan 1M Coupe aslında tam olarak geleceğin klasiği değil çünkü kendisi zaten 10 yaşında.

Yine de başarısından dolayı kendisini şimdiden o sıfata erişmeye başlamış bir "geleceğin klasiği" olarak tanımlayabiliriz.

Ford Foucus RS Mk3

Ford Focus yaklaşık 20 senedir piyasada ve şimdiden, ilk iki jenerasyonunda RS versiyonları klasik statüsüne erişmiş durumda.

Aynı durum şüphesiz güncel model için de geçerli olacaktır. Dört tekerlekten çekiş, 300 bg'in üzerinde güç ve agresif tasarımıyla gelmiş geçmiş en farklı RS olduğu şüphesiz bir gerçek.

Parlak renkli gövdelere sahip bir dizi özel versiyon muhtemelen RS'in en çok aranan örnekleri olacaktır. Hatta turuncu renkli bir Heritage Edition'ın internette 100 bin £'a satışa çıkarıldığını belirtmekte fayda var.

Üçüncü nesil kesinlikle geleceğin klasiği olacak. Hızlı Ford'ların bıraktığı etkiye bakılırsa zaten bu araç üretime girmeden bile belliydi. Bakalım dördüncü nesil nasıl bir iz bırakacak?

Honda S2000

Gün geçmiyor ki, bir petrolhead daha Honda'nın S2000'i yeniden üretip üretmeyeceğini sormasın.

S2K, döneminin en iyi "eski toprak" spor otomobiliydi. Öne yerleştirilen motor, arkadan çekiş ve tavan yerine alabildiğine izleyebileceğiniz gökyüzü manzarası sunan S2000, şu anda üniversiteye girebilecek yaşta olmasına rağmen İngiltere'de 20 bin £ civarına alıcı bulabiliyor. Bu rakam Türkiye'de 200 bin TL sınırlarına dayanmış durumda.

Honda yeni bir S2000 üretmedikçe eski olanların fiyatı yükselmeye devam edecek. Hadi ama Honda, Toyota gidip Supra'yı diriltirken sen neden 90'ları geri getirmek için daha fazla çaba göstermiyorsun?

Peugeot RCZ

Peugeot şu anda hatchback'ler ve crossover'lar üreten bir firma olabilir ancak 10 yıl kadar önce tasarımcılarına daha geniş bir çalışma alanı sunuyordu.

Bu "serbestliğin" sonuçlarından birisi de RCZ idi. Dışarıdan saf bir spor otomobil gibi duran önden çekişli makine aslında bir nevi Fransız Audi TT olarak adlandırılabilir. Ya da adlandırılamaz, bilemiyoruz.

Peugeot'nun Pininfarina imzalı 407 Coupe (bir başka geleceğin klasiği) modelinden beri ürettiği en güzel görünen makine olan RCZ çok büyük satış başarıları yakalayamadı ve 6 yıl sonunda yelpazeden düşürüldü.

RCZ'in geleceğin klasikleri arasında yer alacağı kesin değil ancak bizce kesinlikle o da bir klasik olmalı. Otomobil sevdalıları bir gün kendilerine gelecektir.